2021' e DOĞRU
yıl oldu.Bu yıl büyük bir felaket olan corona virüs insanlığa bir kabus gibi çöktü ve durum onu gösteriyor ki etkileri
daha da devam edecek..Bu ve bunun gibi virüslerle yaşamayı öğreneceğiz. Tabir-i caizse sosyal hayatımızda insan-
lardan zarar görmemek için kullandığımız sosyal maskelerin gerçeğini,bu defa sağlığımızı korumak için yüzümüzde
taşır olduk.''Bundan sonra eski normallere dönemeyeceğiz''söylemi yılın en can sıkıcı söylemlerinden biriydi .Zira alış
kanlıklarımızdan vazgeçmek bizim en çok zorlandığımız bir durumdu ve idrak ettik ki şu dünyada insanoğlunun alış-
mayacağı hiçbir şey yok.
Ve şunu da fark ettim ki hepimiz 2020 yılından nefret ettik.Oysa 365 günden oluşan bir zaman dilimi olmaktan başka ne özelliği var ki 2020'nin...? Doğayı şuursuzca yok eden,tüketim çılgınlığına kendini kaptıran,
üretmeden, habire bilinçsizce tüketen ,büyüklerine zaman ayırmayan,ömür denilen şeyin sınırlı bir zamanı kapsadığı
nı unutan ve bu zamanı hunharca harcayan biziz.Dolayısıyla bu şuursuz davranışlarımızla felaketlere davetiye çıkaran da biz...Sanki bunlara sebebiyet veren biz değil de içinde yaşamakta olduğumuz 2020 yılıymış gibi dav-
randık ''2020'den nefret ediyorum '' cümlesi havalarda uçuştu.Bir günah keçisine ihtiyacı vardı insanlığın ve çarçabuk
bulduk onu da , 2020 yılı bir günah keçisi oldu ...suçu yine başkasına atmış olduk böylece.
Yeni yıla az bir zaman kaldı..Zaman oturup hatalarımızdan ders çıkarma zamanı ,ömrümüzden kalanı en iyi bir şekilde değerlendirme zamanı..''Zararın neresinden dönsek kârdır'' mottosu ile hareket etmemiz gerekiyor...
İnsan umut olmadan yaşayamayan bir varlık...Her şeye rağmen sağlıklı günlere dair olan umudumuzu ve inancımızı
bir an olsun elden bırakmamalıyız..Gençlere ve çocuklara sağlıklı bir dünya borçluyuz.Biz güçlü durmalıyız ki onlar da bizden güç alsınlar.İnanç direnç ve alınan sıkı tedbirlerle er geç bu beladan kurtulacağız elbet.
Dünyada din anlamında birçok inanış mevcut ve dini inançlarımız bize böyle zamanlarda en büyük dayanak , sığınacağımız güvenli bir liman. 2021'e yaklaşırken beni mazur görün, saçma sapan abartılı eğlencelerle
yeni yılı karşılayacağımıza -ki yılbaşı kutlamalarına karşı değilim ve bunun hıristiyan inanışından değil de geleneksel bir yönü olduğu için kutlayanlardanım- dünyadaki tüm toplumları,toplulukları her dine mensup insanları her anlamda olumsuz etkilyen bu musibete karşı , bir ağızdan ,bir yürekten dua edelim...Herkes kendi inancının gerektirdiği şekilde
yürekten dua etsin...Maksat aynı dertlere,sorunlara, hastalıklara maruz kalan insanlığın bir yürekten yakarabilmesi...
Belki de dini farklılıkların o kadar da önemli olmadığını anlayabilmemiz için böyle bir felakete gerek vardı....İnançlar,
dinler türlü türlü, fakat yaradan tek...Yapmamız gerekenin inançlarımıza sarılarak hatalarımızdan ders çıkarmak ve dua etmek olduğuna inanıyorum. Ben bunun adına ''dua'' diyorum , siz istediğiniz ismi koyun.
Her şeye rağmen umudu ve direnç gücümüzü elden bırakmadan mücadeleye devam edeceğiz yeni
yılda ..farkındalıklarımıza, her geçen gün bir yenisini ekleyerek.,dünyaya,hayata yeni bakış açılarından bakmayı öğre
nerek, tüketerek değil artık biraz da üreterek insana yakışır bir birey olacağımızı bilerek tekamülümüzü tamamlama yolunda ilerleyeceğiz...
Bu bağlamda; 2021 hepimize sağlık, umut, başarı,huzur ve mutluluğumuzu getirsin beraberinde ...
Bunu söylerken 2021' in sadece rakamlardan oluşan bir süre olduğunu unutmayalım ,tüm bu sağlık başarı
mutluluk huzur gibi kavramların kendimize, yani kendi içsel gücümüze bağlı olduğunu hatırlayalım ve hareketlerimize , hayatımıza yön verelim.
Sağlık olmadan diğerlerinin olamayacağını acı bir şekilde deneyimledik bu sene ...Hepimize her şeyden
önce sağlık diliyorum yeni yılda.
deryacığıö ağzına sağlık bütün iyi dileklerine katılıyorum sevgiler