Panele katılan şair-yazar Vural Bahadır Bayrıl, İhsan Deniz’in şiirlerini en baştan itibaren takip ettiğini belirterek, “Baştan beri su, deniz, yağmur, kıyı, köpük, ırmak gibi bir dizi sözcük öbeği ile sıvı ve akışkan imgeleri olan bir şiir. İhsan Deniz’in şiirinde böyle bir yön var. Zaman zaman deniz kelimesi gitse bile şiirde akışkanlık alttan alta devam ediyor” dedi. Şair-Yazar Ercan Yılmaz da İhsan Deniz’in şiiri hiçbir zaman ideolojik aygıt yapmadığını belirterek, şunları söyledi: “Çok önemli hususlardan bir tanesi şu ki İhsan Deniz, şiiri hakikatin ideolojik aygıtı yapmıyor. Daha deruni bir yapı ile karşımızda. Aynı zamanda, bu do çok önemli bir husus çünkü tamda günümüzde bu amaçla kullanılıyor, şiiri ego inşası için de kullanmıyor.”
Şair-Yazar Baki Ayhan ise İhsan Deniz’in şiirinin, modern metafizik bir şiir olarak değerlendirilebileceğini ifade ederek, “Yan yana kullanılması pek de kolay olmayan bu iki kavramı İhsan Deniz şiirleri için kullanabileceğimizi düşünüyorum. Hem çağının insanı, çağı içindeki olan biteni kendisine dert edinen, uzun yıllar dert edinmiş, tartışmış, doğrudan edebiyatla ilgili gelişmeleri tartışmaya açmış, hem de bir hal olarak, bir insanlık durumu olarak metafiziği içinde taşıyarak, hem çağının insanı olmuş, hem de gidilmesi gereken yönü nokta olarak koymuştur” diye konuştu.