Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Volkan Bozkır, “Güven, iyi niyet, sorumluluk ve siyasi risk alma sürecimiz şimdi çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.” dedi.

“BU BİR MATEMATİK PROBLEMİ DEĞİL”

Türkiye'nin beklentileri karşılamak için çok sıkı çalıştığını belirten Bakan Bozkır, "Bu bir matematik problemi değil, siyasi bir problem. ‘14 eksik, 13 tamam’ gibi bir değerlendirme yapamayız. Siyasi değerlendirme önemlidir ve bize göre beklentiler bunun parlamentoya getirilmesine yetecek kadar karşılanmıştır. Siyasette her zaman manevra alanı bırakılmalıdır. Burada Komisyon'un tavsiyesi bize göre yanlış değerlendirilmiştir. Çünkü bu tavsiyede bir şarttan bahsedilmemiştir.” ifadelerini kullandı.

Komisyon, Türkiye'nin kalan şartları yerine getireceğine inanıldığını belirterek, sürecin başlatılmasını tavsiye etmişti. Fakat, Türkiye'nin özellikle terörle mücadele yasasının çerçevesinin daha net olarak belirlenmesi talebini karşılamaya hazır olmadığını açıklamasının ardından Türk vatandaşlarının Temmuz ayından itibaren Avrupa'ya vizesiz seyahat etme ihtimali büyük ölçüde rafa kalkmıştı.

“YASADA DEĞİŞİKLİK KESİNLİKLE İMKANSIZ”

Bakan Bozkır, Türkiye PKK terörüyle mücadele ederken, terörle mücadele yasasında değişiklik yapılmasının 'kesinlikle imkansız' olduğunu vurguladı. Bozkır, mevcut yasanın da Avrupa standartlarına uygun olduğuna inandıklarını belirtti.

Avrupa Konseyi'nin, Türkiye'nin terörle mücadele yasasıyla ilgili çok olumlu raporlar verdiğini de belirten Bozkır, Konsey'in görüşlerinin de dikkate alınması için Schulz'tan ricada bulunduklarını dile getirdi.

“ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARININ ARDINDAN MÜMKÜN DEĞİL”

Martin Schulz, bir soru üzerine, Türkiye'nin terörle mücadelesini anlayışla karşıladıklarını fakat mevcut yasaların ifade ve basın özgürlüğünü sınırlandırma amacıyla ‘kabul edilemez şekilde’ kullanıldığı algısına sahip olduklarını kaydetti. Schulz bu yüzden terörün yasada açık bir şekilde tanımlanması ve bununla nasıl mücadele edileceğinin de belirlenmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Schulz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konudaki tutumunu açık şekilde ortaya koymasının ardından vize muafiyeti sürecini gündemlerine almalarının kendileri için mümkün olmadığını ekledi. Schulz, Türk hükümetinin bu konuda bir takvim belirlemesi halinde ise süreci başlatabilecekleri bilgisini verdi. 

“BİZİ DIŞLARSANIZ, ELEŞTİRİLERİNİZ DUYULMAZ”

Bakan Bozkır ise basın özgürlüğü ile ilgili eleştirileri ancak kendilerini Avrupa ailesinin bir üyesi olarak hissetmeleri halinde dinleyeceklerini söyledi. Bozkır, “Siz Türkiye’yi bu aileden dışlarsanız, eleştirileriniz de Türkiye’deki önemli makamlara ulaşmaz.” dedi. Bozkır, banka soyan ya da cinayet işleyen birinin gazeteci diye cezasız kalamayacağını vurguladı. Bozkır, ayrıca bu konunun vize serbestisi yol haritasıyla ilgili olmadığını savundu.

Bakan Bozkır, vize serbestisi ile ilgili sürecin işlememesi durumunda mülteci anlaşmasının da geçersiz olacağına dair net bir ifade kullanmaktan kaçındı fakat Türkiye ile AB arasındaki tüm anlaşma paketini kurtarmak için çalıştıklarını dile getirdi.