Denizli'de yıllarca ev tekstili tasarımı ve desinatörlük yapan Tülay Pay, 8 aylık çalışmanın sonucunda, kendi desenlerini yaptığı inovasyon kumaşında, çocukların üstüne rahatça resim yapabileceği bir nevresim geliştirdi. Nevresimin özelliği gereği üzerine adeta bir resim kağıdı gibi yapılan resimler, yıkandığında iz kalmayacak şekilde çıkabiliyor. Bu tasarımla çocuklar, yatmadan önce kendi yeteneklerine göre resim yaparak uyuyup kalacağı gibi anne ve babalar da kullandığı renklere göre çocukların yeteneklerini veya rahatsızlıklarını anlama imkanına kavuşuyor.
Çocuk gelişiminde resmin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için nevresimle birlikte anneye mektup gönderdiklerini ifade eden Pay, "Nevresimlerin içinde, anne okuduğu zaman en azından bazı renkleri kullanan çocukların ne istediğini, dikkat ettiği takdirde belirli bir şeyler yakalayacağını inanıyoruz. Boyanın ve kumaşın bir zararı yok. Dijital baskı da son yıllarda Denizli ve tüm dünyada kanıtlanmış bir baskı şekli. Boş yerler var, çocuk bu boş yerleri boyayacak. Çıkması ve çocuğa bulaşması mümkün değil." diyor. Tekstilde yeniliklerle birlikte en küçük bir değişimin dahi sirkülasyonu hızlandırdığını belirten Pay, "Bizi mutlu eden, tasarımlar çalışmak. Küçük ayrıntılarla bazı şeyleri aşabiliriz diye düşünüyorum, ayrıntıları görebilirsek. Patent ve markalaşmaya önem verdiğimiz zaman daha iyi yerlerde olabileceğimiz kesin." diye konuşuyor.
Psikolojik Danışman Kemal Tuncer de üzerine resim yapılabilen nevresimlerin, okul öncesi dönemde çocukların kendilerini ifade etmesi noktasında çok etkili bir araç olabileceğini dile getiriyor. Tuncer, "Çünkü dil gelişimi, sözel gelişimi çok ilerlememiş olan çocuklar, resim yaparken kendilerini oyun ortamında hissediyor. Oyun ortamında doğaldır, samimidir, içinden geldiği gibi davranır. Çocuk resimleri, bu anlamda hem çocuğu tanımada hem gelişim aşamalarını anlamada hem de bazı sorunlar, sıkıntılar, problemler varsa onları tespit etmede etkili bir araçtır." şeklinde konuşuyor.
ÇOCUKLARIN KULLANDIĞI RENKLERDEN HUYLARINI TESPİT EDİN
Yetişkin ve çocuk psikolojisinde renklerin, hem iç dünyayı yansıtma hem de o kişiyi tanımada etkili olduğunu vurgulayan Tuncer, şunları kaydetti: "Çocukların resimlerinde, özellikle okul öncesi dönemde kullandıkları renklerin yoğunluğuna, kullandıkları renklerin sıklığına göre bazı değerlendirmeler yapmak mümkün. Okul öncesi dönemde sıcak renkleri kullanan, bundan kastımız kırmızı, sarı, turuncu renkleri daha çok kullanan çocukların, resimlerinde bu renklere ağırlık veren çocukların daha girişken, daha sıcakkanlı, daha pozitif, sorunların çözülmesi noktasında işbirliğine daha yatkın çocuklar olduğu, özellikle renklerle ilgili çalışma yapan uzmanlar tarafından belirlenmiş şeylerdir. Bunun tersi olarak, soğuk renkler dediğimiz siyah, gri, kahverengi gibi renkleri daha çok kullanan, daha çok bu renklerle resimleri donatan çocukların biraz daha iddiacı, inatçı, işbirliği noktasında biraz daha zorluk çıkaran çocuklar oldukları da gözlemlenmiştir. Önceden yolunda gitmeyen bir durum olduğunda tespit edilir, bununla ilgili gerekli çocuk ruh sağlığı uzmanına, çocuk psikatristine, psikologlara yönlendirilirse çok büyük faydaları olur."
Renkler Kişiliklerini Yansıtıyor!
Çocuk psikologlarına göre, okul öncesi çocukların yaptıkları resimlerde kullandıkları boyaların renkleri, kişiliklerini ve duygu dünyalarını ortaya çıkarıyor. Bu bilgiler, çocukların iç dünyası ve büyüme süreci hakkında önemli bilgiler verdiği için bu yönde materyal üretimi ve kullanımı önemli bir yer tutuyor. Tabii bütün çocuklar, resimlerini sadece defterlere yapmıyor. Küçük çocuklar, buldukları her yere boya kalemleriyle kendi duygu dünyasını yansıtan resimler yapıyor. Bu da annelerin, "orayı boyama, kirletme" gibi ikazlarına sebep oluyor.