28 yıllık birleşme, ortaklık ve devralma deneyimine sahip olan; Türkiye'nin önde gelen yatırım bankacılarından Nafiz Kerim Kotan'ın katılımıyla yer alan “M&A'de Yabancı Yatırımcıların Beklentileri: Gerçekler, Yanılgılar ve Fırsatlar” başlıklı seminer, EGİAD Dernek Merkezi'nde iş dünyasının temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Türkiye'de Koç, Sabancı, Doğan, İbrahim Çeçen, Şişecam, İnci, Oyak, Nurol, Eczacıbaşı, Ciner, Zorlu, Demirören, Limak, Yıldız, Çalık, Akfen ve Türk Telekom gibi büyük holdinglere; yurt dışı şirket satın almaları, ortaklıklar, birleşmeler, halka arzlar ve borç finansmanı kapsamlı danışmanlık hizmeti sunan Kotan, aynı zamanda KKR, Bridgepoint, Bain, CVC, Advent, Lukoil, Air Liquide, GlaxoSmithKline ve Royal Group of UAE gibi dünya çapında finansal ve destekli büyümea da Türkiye'deki şirketlerin işbirliği ve işbirliğinde destekledi.

Seminerde, Türkiye'de birleşme ve satın almalar ve doğrudan yabancı yatırımların 2025-2026 dönemi görünümünde, ABD'deki ekonomik ekonomilerin etkileri ve olası küresel para birimlerine dair öngörüleri paylaşıldı.

Birleşme ve Devralma Süreçleri Türk Şirketleri İçin Küresel Rekabet Gücü Artıran Katalizörlerdir

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı'nın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, Dünya'da ve Türkiye'deki son gelişmelerin yabancı bilgilerin bakış açısını ortaya koyma imkanı sundu. EGİAD Başkanı Özhelvacı, Türk şirketleri için küreselda büyüme ve rekabet avantajı kazanma, “Firmalar için büyüme, rekabet gücü artırma ve uluslararası pazarlara açılma fırsatları sunan birleşmeler, ortaklıklar ve sağlananlar;

Türkiye'yi Alternatif Bir Üretim Merkezi Yapmak için Dünyadaki Değişen Dengelere Göre Doğru Konumlandırmamalıyız

Türkiye'nin depolama birimi konumunda, ve dinamik olarak birleşme ve satın alma dünyasında büyük bir kişinin olduğunu vurgulayan Özhelvacı, şunları ekliyor: "Evet, imkanları büyük; pazarımız geniş;

Ekonomik para birimleri, düzenleme getirileri ve erişim sorunları doğal olarak süreci zorlaştırabiliyor. Yine de özellikle teknoloji, enerji ve lojistik sektörlerinde halen devam eden bir hareketlilik söz konusu. Ve gizlice artık sadece “büyüklüğe” değil, sürdürülebilirliğe, şeffaflığa, doğru kurumsal altyapıya bakıyoruz. İşte bu kriterleri karşılayan Türk şirketleri için, uluslararası sermayeyi elde etmek bir hedeftir.

Dünyada dengeler değişiyor. ABD'nin başlattığı ticaret savaşları, küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirdi. Firmalar, üretim ve ihracat üslerini çeşitlendirmek istiyor. Bu tabloda, alternatif bir üretim merkezi, oluşturulan bir ortak olarak öne çıkıyor. Ancak bu fırsatı değerlendirebilmek için doğru konumlanmalı, uluslararası uygun hareket sağlamalı ve etkin bir iletişim dili kurmalıyız.” diye ekledi.

Sadece Sayılar Değil, Kurumsal Yapı ve Vizyon da Önemli Vurgusu

Birleşme ve satın almaların yalnızca finansal rakamlarla ölçülmediğini Özhelvacı, kurumsal yapı, yönetim özellikleri, vizyoner karar yönetimi ve kültürel uyum gibi unsurların yatırımlarını en önemli faktörlerden birisine dikkat ederek: "Yanlış bir algılama da şu şekildedir. Yatırımcı sadece rakamlara bakar algısı. Gerçek şu ki; kurumsal yapı ve yönetim gibi, işlemci kararlarını en az finansal veriler kadar etkiler." dedi.

Özhelvacı, genç iş insanlarının genişlediğini, sadece finansal olarak değil, aynı zamanda yönetsel ve vizyoner gelişim için olanak sağladığını vurgulayarak, "Bu olanakları, kurumsallaşma yollarını hızlandırarak, işlerimizi uluslararasıa kapatarak. dedi.

EGİAD'ın Uluslararasılaşma Hedefi

EGİAD'ın 18. Yönetim Dönemindeki temel hedeflerinden birinin dış pazarlara açılması ve ihracatının arttığını belirten Özhelvacı, şunları söyledi: "Bizim özelliklerimiz ki, üyelerimiz büyüyorse, Türkiye büyüyor. Türkiye büyüyorse, gençlerimize daha fazla umut, daha fazla istihdam, daha parlak bir gelecek sunabiliriz. EGİAD olarak bu gelişmelerde Üyelerimiz için bir patlama en büyük dileğimizdir." Özhelvacı, iş insanlarının küresel vizyona sahip, planlama ve fark yaratan liderler olarak değerlendirdiğini belirtti: "M&A süreçlerini hedefimize alma sebebimiz, genç iş insanlarının küresel fırsatlarını yapabilecek bir bakış açısıyla planlamadır. Bu seminerle, bilginiyı ve yol gösterici tavsiye etmeyi hedefliyoruz. EGİAD'ın 18. Yönetim Dönemi'nde, genç iş insanlarının küresel pazarda daha güçlü bir şekilde yaşamaları için ayrılan Bu tür etkinliklerle, üyelerimizin vizyonlarını genişletmeye ve uluslararası fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye teşvik ediyoruz.”

Yabancı Yatırımcının Beklentisi, Ülkenin Makroekonomik Öngörülebilirliği

Birleşme ve satın alma dünyasının önde gelen isimlerinden Nafiz Kerim Kotan ise, seminerde paylaşılan öngörülerle önemli bir perspektif sundu. 30 yıl boyunca 70 şirket el değiştirmesine danışmanlık yaparak Türkiye'ye 18 milyar dolarlık yabancı yatırımın gelmesine aracılık eden Nafiz Kerim Kotan, ekonomik öngörülümün önemine dikkat çekerek, “Son on yıldır Türkiye'de olumsuz durumda yaşanmayan hiçbir şey yok. Dolayısıyla son dönemde yaşananların, şirket satın alma ile yabancıların Türkiye'ye mevcut durumunu kapatmadığını düşünüyorum. Çünkü zaten yabancı işlemci Türkiye'ye gelirken en az 20 bir plan çerçevesinde düşünüyor. Senede 160 milyar dolarlık sermaye ilgi görüyor, ekonomik açıdan biz Türkiye olarak risk primimizi mümkün olan en düşük düzeyde tutmalıyız, makroekonomik öngörülebilirliği olumsuz etkiliyor. Ancak yatırımcı, bu makroekonomik iyileşmede bir kapsamlılık, sürdürülebilirlik ve yayılmayı görmek istiyor. Türkiye ben yeni bir sayfa açıyorum diyor, bir yabancı yatırımcı 'Ben eski defterleri var, sen önce onları temizle' diyor. İyi görünen görünüme yabancı yatırımcının hemen gelmemesinin belli başlı sebepleri var. ilk jeopolitik risk algısı; Bizim avantajımız gibi gördüğümüz jeopolitik avantajlar, yabancı yatırımcı tarafından risk olarak algılanabiliyor. İkincisi, güven zamanlaması; yapısal dönüşüm mesajlarının piyasa tarafından hemen değerlenmesini bekliyoruz, ama yabancı yatırımcının bir hafızası var ve son beş yılı piyasaya çıkıyor. Üçüncüsü ise düzenli politikaya olan inançlardır” dedi.

Seminer sonunda EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi kapsamında Nafiz Kerim Kotan adına bağışlanan sakız fidanı belgesini aldı.