Polislere yönelik ikinci operasyonda gözaltına alınan 11 şüpheliden 10'u, savcılık sorgusu yapılmadan mahkemeye sevk edildi. Soruşturma savcısının reddini talep eden gözaltındaki polislerin avukatları, Başsavcı'nın taleplerine ret kararı, mahkemenin de usulsüz bir tutuklamaya sevk kararı verdiğini açıkladı.

Gözaltında bulunan polislerin avukatları, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. 22 Temmuz'da sahur vaktinde gözaltına alınan polislere yönelik operasyonunun adliye aşamasında yaşanan hukuksuzlukların, ikinci operasyonda gözaltına alınan polis memurları için de uygulandığını iddia etti.

Avukat Ahmet Arslan, yaşadıkları olaylara ilişkin "Böyle bir yargılama 12 Eylül döneminde olmuş. Dosyanın savcısının dün Habertürk'e verdiği beyanda, ifadede 'Gerekirse 12 Eylül'deki gibi 500 bin insanı daha alırız buraya' ifadeleri bize nasıl bir yargılama ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. 10 müvekkilimiz ve biz avukatları olarak bu açıklamayı yapan savcının bu soruşturmayı yürütemeyeceğine, çünkü savcının sadece aleyhe değil, lehe olan delilleri de toplaması gerektiği için değiştirilmesi, görevden alınması gerektiğini beyan eden bir dilekçe verdik. Dilekçemizi bizzat Başsavcı'ya verdik." dedi. Avukat Arslan, dilekçelerini ve dosyayı inceleyen Başsavcı'nın, soruşturmanın usulüne uygun yürütüldüğü için taleplerinin reddine karar verdiğini söyledi.

Bu kararın ardından gidilecek bir kapı olmadığı için müvekkilleri olan polislerin ifadelerine katılmak üzere harekete geçtiklerini belirten Arslan, "Savcılık, müvekkillerimizin ifadesi alınmadan 10 tanesinin de tutuklanması talebiyle mahkemeye sevkine karar verdi. Bu yapılanlar müvekkillerimizin savunma hakkının kısıtlanmasından başka bir şey değildir. Önlerine inanılmaz engeller konulduğunun altını çizen Arslan, "Biz şüpheli yakınları ve gözaltı avukatları olarak sonuna kadar hukuku savunmaya devam edeceğiz. Gerekirse tırnaklarımızla kazıya kazıya hukukun ortaya çıkması için destek vereceğiz." ifadesini kullandı.