Konya’daki Akşehir Gölü çevresindeki köylülere haciz şoku. Göl sularının çekilmesiyle ekime elverişli olan tarlalarını ekip hasadını yapan köylülere, sit alanını kullandıkları gerekçesiyle vergi borcu çıkarıldı. Bu borcu ödeyemeyenler, hacizlik oldu.

Türkiye’yi derinden etkileyen kuraklık, Akşehir Gölü’nün etrafında bulunan 8 köyde yeni bir tartışma başlattı. Köylüler devletle mahkemelik oldu. Tartışmanın nedeni ise köylülerin sular altında kalan tapulu arazilerini göl kuruyunca ekmek istemesi. 2006 yılında suların çekilmesiyle ekime elverişli hale gelen tarlalarını ekip, hasadını yapan köylülere, sit alanını kullandıkları gerekçesiyle 2007 yılından bu yana vergi borcu çıkarılıyor. Bu borcu ödeyemeyen köylüler, hacizlik oldu ve devlet ile mahkemelik oldu. Akşehir’e bağlı Göl Çayır,Sorkun, Alanyurt, Yeniköy, Ortaköy, Tipiköy, Karabulut, Ulupınar köylerinde yaşayan çiftçilerin arazileri, Akşehir Gölü için 1997 yılında belirlenen kıyı kenar çizgisinin içinde kaldı. Köylüler, Konya İdare Mahkemesi’ne arazileri için dava açtı. Mahkeme, köylülerin lehine karar vererek 1997’de belirlenen kıyı kenar çizgisini, 2007 yılının başında iptal etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kararı temyiz etse de Danıştay 6. Dairesi, mahkemenin kararını onadı. Köylüler bu karara rağmen kendilerinden ecrimisil (kira) ihbarnamesiyle 2007-2012 yılları için kira istendiğini belirtiyor. Son olarak Nisan 2014 tarihinde bakanlık, Konya Valiliği’ne bir kurul oluşturarak kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi için bir yazı gönderdi. Şu anda çalışmalar devam ediyor.

Akşehir Göl Çayır köyünden Ali Güleç (62) tarlasının erik tarlası olduğunu ifade etti. "Annemin üzerine kayıtlı, annem 1937 doğumlu ona da babasından kalmış.Bu tarla 3 hektar 500 metre kare, 35 dekar gelir. Bu kadar bir yerimiz var, göl kuruyunca devletle mahkemelik olduk ve mahkeme bizi reddetti.Tarlaları terk edin diye bize kaç kere ihbarname gönderdi ve bize para cezası verdi. Biz o para cezalarını ödedik. Eskiden beri bu tarlalar bizimdi tarlalara göl girince biz de ekemedik şimdi göl çekildi bizde tarlaları ektik bunun üzerine hazine avukatı gelerek buralar sit alanı diyerek bize borç gönderdi ve hacizlik olduk. Devletten korkuyoruz ne ekebiliyoruz, ne dikebiliyoruz ne de imar edebiliyoruz. İmar ettiğimiz bütün yerler kurudu. Bu yerler tamamen ekili araziydi. Bu arazilerde erik, elma, vişne, pancar, fasulye ekerdik o zamanlar göl varken. Ablalarım, ağabeylerim, diğer komşular ortak ekerlerdi ama şu an göl yükselince su bastı tekrar su çekildi,su çekildikten sonra devletle mahkemelik olduk,mahkemeleri kaybettik sadece ben değil Gölçayır mahallesinde kimler var ise mahkemelik oldular ve mahkemeleri kaybettiler. Devlete mahkeme masrafı ödedik makbuzlarımız elimizde mevcut. Bize gelen yazılarda sürekli ekmeyin dikmeyin diye devamlı rahatsız ediyorlar. Biz de şu anda terk etmiş durumdayız. Yapacak hiç bir şeyimiz yok. Biz devlet,yetkililerden yardım istiyoruz." dedi.

Ahmet Mert (62) ise "Tapulu tarlalarımızı ekip biçiyorduk. Şimdi ceza geliyor hayret ediyorum. Bu tarlalar bize ebeden dededen kalma daha önceden göl yoktu bir ara göl taştı şuan tamamen göl kurudu. Bizde devletimizden yardım istiyoruz bu tarlaların bize verilmesini istiyoruz. Bende bu cezalara şaştım bize sit alanı diyorlar bu yerleri kullanamazsınız diyorlar. Âmâ biz bu yerleri ekip dikiyoruz bizim geçim kaynağımız bize ekmeyin diyen yok ama yarın bir gün bezede ceza gelecek ama gelen cezalar vardı o cezaları ödedik.Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz kara kara düşünüyoruz. Köylü Bekir Doğan, (80) yaşında olduğunu tarlalara 6 kişi ayrı ayrı 1000TL para cezası ödediğini bu tarlaların anam dan babamdan kaldı.Onlara da babasından kalmış anamda 85 yaşında öldü bu tarlaları bildim bileli biz ekiyoruz ama bu yıl göl çekildi devlet burası sit alanı deyip bizi icra yoluyla bizden 1000TL aldı." ifadelerini kullandı.

Bayram Ali Yalçın da (52) "Dedemden kalma tarlaları kullanıyoruz tapumuzda var. Tarlalarımıza suda girmedi ama ceza geldi babam bana devletle uğraşmayalım borcumuzu ödeyelim kurtulalım dedi. Tarlaya buğday, haşhaş ve pancar ekiyoruz. Bu tarla bize dedemden ninemden düşme bize bu tarlaların yarısı dedemden yarısı ninemden düşme bu tarlaları uzun zamandır ekiyoruz. Bize ceza geldiği zaman hemen hazine avukatına gidip cezayı ödedim bundan sonra ne yapacağım dedim bana size devlet çık bu tarladan diyene kadar ekin dedi eğer çık deyinde çıkmazsanız size ceza yazar dedi. Artık Avukatlara da güvenimiz kalmadı.Anlaşıyorlar hem bizden hem de karşı taraftan para alıyorlar. Aslında bu Avukatlar devletin yeminli Avukatları bu Avukatlara güvenmeyipte kime güveneceğimizi şaşırdık." diye konuştu.