Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, 15 Temmuz'un demokrasi bayramı olarak anılacağını söyledi. Darbecileri 'demokrasi çetesi' diye adlandıran Yıldırım, "Bu çeteye karşı demokrasi nöbeti tutan, asil milletimizin adı Türk milletidir. Bu paralel çetesine karşı ay yıldızlı bayraklarıyla dik duran vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. 15 Temmuz artık demokrasimizin bayramı olmuştur. Bu günde hayatını kaybeden askerlerimizi, polislerimizi, vatandaşlarımızı minnetle anıyorum. Kahramanca savaşan güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Dün gece yaşanan Fethullahçı kalkışmanın TSK'nın emir komuta hiyerarşisi ile yapılan bir kalkışma olmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bu silahlı kuvvetler içindeki bir paralel terör yapılaşmasının bir kalkışmasıdır. Vatanını milletini seven, bu alçakça girişime asla prim vermeyen değerli komutanlarımızı, subaylarımızı kutluyorum. Ayrıca olayın ilk olduğu andan itibaren sokakları dolduran sivil toplum kuruluşlarımızı, vatandaşlarımızı kutluyorum. Özel kuvvetlerimize, polisimize şükranlarımı sunuyorum."

Yaşanan kalkışmanın Türk milletinin demokrasi konusunda ne kadar engin bir tecrübeye sahip olduğunu gösterdiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, "Hele hele tankların önüne yatan, bayrakla üzerine çıkan aziz milletimizi, canını veren şehitlerimizi asla unutmayacağız. Ayrıca bizi arayan dost ülkelere de teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Fethullahçı paralel çete mensuplarının artık yüce Türk adaletinin elinde olduğunu kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:

"Müstehak oldukları her türlü cezayı göreceklerdir. Milletimiz bu olayda çok büyük bir basiret göstermiştir. Ve bu basiret milli iradenin, demokrasinin önüne geçmeyi önlemiştir. Bu kalkışmayı yapanlar bir gerçeği anlamalılar. Hiç kimse bu milletin iradesiyle, demokrasi aşkıyla asla ve asla boy ölçüşemez. Devletin silahıyla, devletin uçağıyla, helikopteriyle bu ülkenin vatandaşlarının üzerine ateş açanlar, PKK teröründen daha kötüdür. Asla ve asla bu çeteyi unutmayacağız. Tankların önüne çıkarak hayatını ülke için bayrak için bağımsızlık için veren bütün şehitleri tekrar şükranla anıyorum."

Yıldırım, milletin ay yıldızlı bayraklarını dalgalandırarak terör çetesine en güzel cevabı verdiklerini söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminin bilançosunu açıklayan Yıldırım, "Bu kalkışma bastırılmıştır. Toplam 161 şehidimiz, 1461 yaralımız vardır. Bu darbecilerden 2839 çeşitli rütbede subay ve asker gözaltına alınmıştır" dedi.

"ENDİŞE DUYULACAK BİR DURUM YOK"

Düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldırım, öncelikle komutanlarla ilgili endişe duyulacak herhangi bir durumun olmadığını ve hepsinin görevlerinin başında olduklarını söyledi.
Yaşanan bu vahim olayın sıcaklığının hâlâ devam ettiğini belirten Başbakan Yıldırım, gözaltıların devam ettiğini ve işlenen bu suçun hukuk sisteminde açık seçik tanımlı olduğunu ifade etti. Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:

"Bilindiği gibi idam cezası hukuk sistemimizden çıkarıldı. Bugün meclisimiz toplanacak ve ülkenin buna benzer çılgınlıklarla karşılaşılmaması için parti liderleriyle birlikte ne gibi tedbirler alınacaksa bu konu hakkında çalışmalar yapılacak."

"ARTIK GÜLEN’İN ARKASINDA DURACAK ÜLKE BİZE DOST DEĞİLDİR"

Fettullah Gülen’in bir terör örgütünün başı olduğunun ve Milli Güvenlik Kurulu kararı da dahil hukuki alt yapısı olan ve iade talebi yapılan biri olduğunun altını çizen Başbakan Yıldırım, "Özellikle dün gece yaşanan olaylardan sonra bu çete liderinin, terör örgütü başının arkasında duracak ülke göremiyorum. Arkasında duracak ülke Türkiye’ye dost değildir. Gerçek dostluk bütün bu yaşananlardan sonra bu çete reisinin gereken cezayla buluşmasıdır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin de evine gitmek üzere yolda olduğunu belirten Yıldırım, bu olayın çok büyük bir olay ve milli iradeye karşı bu zamana kadar gerçekleştirilen en büyük darbe girişimi olduğunu ifade etti. Yıldırım, "Diğerlerinden en önemli farkı vatandaşın darbe girişimine karşı darbe girişimi. Vatandaşın büyük bir hiddetle üzerine gitmesi. Vatandaş kolluk kuvvetleri oraya gitmeden adeta gözaltına aldı. Bu milletten olduğum için gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Yurtta Sulh Komitesi’nden gözaltına alınan, aranan çok fazla var. İşin beynini oluşturan bütün isimler alınmıştır. Bu bir müşterek çalışmanın ürünü. Kolluk kuvvetleri savcılarımızla çok güzel çalıştı. Gece boyunca darbe girişimine yeltenenler hakkında darbe girişimde bulunanlara işlemleri yapan savcılarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da ilk andan itibaren ‘Ölmek var dönmek yok bu milletin geleceği için bir bedel ödenecekse biz ödeyeceğiz’ demiştir. Böylece noktayı koymuştur. Bu sonuç bizi gururlandırmıştır."

"BU HAİN GİRİŞİME KALKIŞANLARIN AMİRALLİĞİ GENERALLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

Bir basın mensubunun, darbe girişiminde bulunan generallerle ilgili soru sorması üzerine Yıldırım, "Bu hain girişime kalkışmaya girişenlerin generalliği amiralliği söz konusu değildir. Hainin rütbesi olmaz" şeklinde cevap verdi.

"KİM NE FAALİYETTE BULUNMUŞSA HESABI SORULACAK"

Yapılan darbe girişiminde kim ne faaliyette bulunmuşsa hepsinden hesap sorulacağını ve bu kişilerin bilindiğini dile getiren Yıldırım, gereğinin gecikmeden yapılacağını söyledi. Halkın galeyana gelip basın mensuplarına karşı da zaman zaman saldırıları olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Basın mensuplarının görevi olayları milletimize aktarmaktır. Olayın stresiyle bazı yanlışlar yaşanmış olabilir ama toplumun psikolojisini idare etmek kolay değil. Ama milletime çağrıda bulunuyorum. Ayrıştırma değil birleştirme günü. Basın mensubuyla kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla yaşlısıyla genciyle birlik olmak zamanı" ifadelerine yer verdi.

Meclisin çok darbe aldığını ve çalışmaların nasıl yürütüleceği sorusuna Yıldırım şöyle yanıt verdi:

"Bakın Brüksel’de saldırı oldu 10 günde açtılar havalimanını biz 4 saatte açtık. Yerine daha güzeli yapılır ama giden canlar yerine gelmez. Tek tesellimiz onlara bedelinin ödetilecek olmasıdır. Hiçbir şey atlanmadan nerede zaaf var ihmal var değerlendirilecek. Ama bu an o an değil. Biz şu an bu belayı def etmek ve sorumlularını cezalandırmakla meşgulüz."