Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, netice ne olursa olsun, seçim dönemi bittikten sonra Fransa'nın politikasında değişiklik olacağını belirterek, ''Çünkü Türkiye'nin AB sürecine bu kadar katı bir dille karşı çıkmak, Fransa'nın ulusal çıkarlarına aykırıdır'' dedi.
Bakan Bağış, ''Hayatboyu Öğrenme ve Gençlik Programları''nın Conrad Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantısında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Fransa'daki seçim sonuçlarına ilişkin görüşü sorulan Bağış, Fransa'daki seçimlerle ilgili hayırlı olsun temennisinde bulundu.
İkinci turu bekleyeceklerini ve Fransız seçimlerini Fransız halkının iradesine bırakacaklarını ifade eden Bağış, ''Ama ben şuna inanıyorum, Fransa'da netice ne olursa olsun, seçim dönemi bittikten sonra Fransa'nın politikasında değişiklik olacaktır.
Çünkü Türkiye'nin AB sürecine bu kadar katı bir dille karşı çıkmak, Fransa'nın ulusal çıkarlarına aykırıdır. Seçim döneminde sarf edilen sözler ve Sayın Nicolas Sarkozy'nin bugün 24 Nisan'ı bahane ederek ilk defa Fransa tarihinde devlet başkanı seviyesinde sözde soykırım anıtını ziyaret etme girişimleri...
Bunlar bir tür siyasi istismar çabaları. Bunların hepsi seçimden sonra geride kalacaktır. Onu görelim, gözlemleyelim. Fransa'nın çıkarları, Türkiye ile iyi geçinmekten yana. Güneş balçıkla sıvanmaz. Fransa halkı, iş dünyası da bunu görüyor. Fransa siyasileri de görecektir'' şeklinde konuştu.
Böyle bir dönemde, Fransa'da seçim kampanyası sürerken, hissedarlarının arasındaki en büyük hissedar Fransız devleti olan bir havaalanı işletme şirketinin, bir Türk firmasının yüzde 38'ine yaklaşık bir milyar avro ödemesinin, Türkiye'nin önemini idrak ettiklerinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Bağış, ''2011 yılında ülkemize gelen direk küresel yatırımın yüzde 92'si AB üyesi ülkelerden.
Bu da bir şeyi ortaya koyuyor, Fransa ve Avrupa iş dünyası Türkiye'nin potansiyelinin farkında. Türkiye, bu ekonomik istikrarı ve büyüme oranlarıyla çok farklı bir noktaya gelecek.''
''Kıbrıs ile ilgili B planı'
Bakan Bağış, ''Kıbrıs ile ilgili dönem dönem ülkemizin bir B planı olduğundan, dönem dönem de olmadığından bahsediliyor. Böyle bir B planı var mı? Varsa nedir?'' sorusuna, ''Türkiye'nin her uluslararası projeyle ilgili B planı da vardır, C planı da vardır, D planı da vardır ama şu anda Türkiye A planını uygulama aşamasındadır. O da Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüm. Şu anda biz A planını uygulama konusunda kararlılıkla ilerliyoruz. Olmazsa tabi ki B planımız da var, C planımız da var ama şu an onlar yürürlüğe girmiş değil.''
Fransa'daki seçimlerde İslam düşmanı, aşırı sağcı Marine Le Pen'in Milli Cephe Partisi'nin yükselişiyle ilgili görüşü sorulan Bağış, bunun sadece Fransa'ya has bir özellik olmadığını kaydetti.
Bağış, özellikle ekonomik krizden en çok mağdur olan ülkelerde böyle bir trendin görüldüğünü belirterek, şunları söyledi:
''Hollanda'da da hükümeti devirebilecek kadar gücü olan bir parti var, yüzde 16 oy almış. Kendine güveniyor ki ülkeyi erken seçime zorluyor. Fransa'da da aynı şekilde Le Pen'in aldığı oy yüzde 18. Ama bunların hiçbirinin kalıcı hissiyat olduğuna inanmıyorum. Bunlar ekonomik krizlerde insanların 'işimi kaybedebilirim' endişesi içinde yöneldiği aşırı bir takım akımlar. Bu, krizle birlikte bitecektir. Bunlar kalıcı değil, geçici endişelerdir.''
''Türkiye'nin en büyük kozu...''
Bağış, ''Avrupa ekonomisi çok zor bir durumdayken Türkiye'nin parlak bir performansı var. Bu avantajımız Avrupa kamuoyuna yeterince anlatılabiliyor mu?'' şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:
''Türkiye'nin ekonomik potansiyeli şu anda en büyük kozdur. Avrupa kamuoyu bunun farkında. Türkiye'nin AB sürecinde önümüzdeki en büyük engel ön yargılar. Hem ülkemizin içerisinde AB'ye karşı ön yargılar var hem de Avrupa'da ülkemize karşı ön yargılar var. Onlar bizi farklı bir şey olarak kafalarında kurguluyorlar. Gerçeğini görünce de başarılı akademisyenlerin, doktorların, işçilerin olduğunu gözlemliyorlar.''
Türkiye'ye geçen yıl gelen 32 milyon turistin yüzde 60'ının AB üyesi ülkelerden gelen turistler olduğunu belirten Bağış, her bir turistin ülkesine Türkiye'nin AB sürecinin destekçisi olarak döndüğünü sözlerine ekledi.
Haber Kaynağı : Haber7.com