Buradaki konuşmasına, çok acı bir tecrübeyi bir daha hatırlamak üzere bir araya geldiklerini belirterek başlayan Yıldırım, "15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümündeyiz. Demokrasiye, milli iradeye vurulan bütün darbeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha şiddetle kınıyor, lanetliyorum." ifadesini kullandı.
Yıldırım, hem partilerinin çatısı altında yapılan bilimsel araştırmayı paylaşacaklarını hem de 15 Temmuz kahramanlarını minnetle, şükranla bir kez daha anacaklarını söyledi.15 Temmuz'da milletin bir demokrasi destanı yazdığına dikkati çeken Yıldırım, terör örgütünün kaybedip, demokrasinin ve milletin kazandığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a darbeciler karşısındaki dirayetli liderliğinden dolayı millet adına teşekkürlerini ileten Yıldırım, bombalar altında Meclisi terk etmeyen, Meclis Başkanı, bakanlar ve milletvekillerine de teşekkür etti.
Karanlık geceyi aydınlatan şehitleri de minnet ve şükranla yad ettiklerini de dile getiren Yıldırım, "Değerli şehitler, aziz şehitler... Yolunuz, yolumuzdur. Emanetinizi korumak namus borcumuzdur. Sizler bu vatan için can verdiniz, gözlerinizi kırpmadan şehadete koştunuz, yurdumuza alçakları uğratmadınız. Gövdelerinizi siper ettiniz ve o hayasız akını durdurdunuz. Allah şehadetlerinizi kabul etsin ve bizi bedrin, fethin, Çanakkale'nin, İstiklal Mücadelesi'nin mübarek aslanlarıyla beraber kılsın." diye konuştu.
Gazilere ve demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara da şükranlarını ileten Yıldırım, tedavisi devam eden gazilere de şifalar diledi.
"TÜRKİYE'NİN HER TARAFINDAN ŞEHİDİMİZ VE GAZİMİZİN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Yıldırım, kamuoyuyla paylaşılan araştırmanın, AK Parti'nin konuyla ilgili hazırladığı kapsamlı bir rapor olduğuna işaret ederek, "Teşkilatlarımız eliyle yapılan bu çalışmada toplam 148 ekip görev aldı ve 720 kişi bilfiil sahada çalıştı. Şehit aileleri, gazilerimizle birebir görüşülerek, bu rapor ortaya çıkarıldı." diye konuştu.
Araştırmanın bazı sonuçlarını da paylaşan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Şehitlerimizin ve gazilerimizin doğdukları yerlere baktığımızda Türkiye'nin her tarafından şehidimiz ve gazimizin olduğunu görüyoruz. Şehitlerimizin, gazilerimizin yaşadığı yerlere baktığımızda çoğunun ortalama 25 yıldır Ankara ve İstanbul'da yaşadığını görüyoruz. Şehitlerimizin en küçüğü 15, en büyüğü 63 yaşında. Gazilerimizin en küçüğü 9, en yaşlısı 83 yaşında. 9 yaşında olan 2 gazimiz Batuhan ve Görkem Mert'te bugün bizlerle beraber. Yaş aralığına baktığımızda şehit ve gazilerimizin yaş ortalaması 36. Bu ne demek? Meydanlara inen vatandaşlarımızın çoğu yaş aralığı olarak hayatının baharında olan insanlar. Hanım kardeşlerimiz, o gece en ön saflarda yerini almıştır. Eğitim durumuna baktığımızda da şehit ve gazilerimizin yüksek eğitim oranına daha fazla sahip olduğunu görüyoruz."
Sonuçlardan o gece sokağa çıkan vatandaşların bilerek, isteyerek meydanlara akın ettiğinin anlaşıldığını vurgulayan Yıldırım, "Ailelerimiz çocuklarının geleceği için Türkiye'ye sahip çıkmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güven ve davetini, demokrasiyi koruma duygusu milleti sokağa dökmüştür." değerlendirmesinde bulundu.
Sonuçlarda, meydanlara inen vatandaşların hiçbir aşırılıkta bulunmadığına dikkati çeken Binali Yıldırım, vatandaşlar eliyle hiçbir kamu malına zerre kadar zarar gelmediğinin altını çizdi.
"O gece bilinçli bir direniş örneği bütün yurtta sergilenmiştir." diyen Yıldırım, şehit ve gezilerin aldığı yara türlerine ve iş gücü kayıplarına bakıldığında ise "ikinci bir istiklal mücadelesi" denilmesinin nedeninin net bir şekilde ortaya çıktığını vurguladı.
Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Tanka, topa, uçağa, tüfeğe karşı, sadece iman gücü ve elindeki bayrağıyla karşı duran aziz milletin önünde bu ülkenin bir ferdi olarak bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Bu mübarek vatanın bir evladı olduğum için gurur duyuyorum. Sizlerle aynı havayı teneffüs edip, aynı yolda yürüdüğüm için bahtiyarım. 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye'nin aynı duyguda birleşti. Büyük bir aşkla ülkesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıktı. Yaşlı, genç, kadın, erkek, köylü, şehirli bir millet o gün ayağa kalktı, namusunu hainlere çiğnetmedi. 80 milyon vatan evladı adına buradan şehitlerimize söz veriyoruz; Bu aziz vatanı namert ve kalleşler çiğneyemeyecek. Rengini şehitlerimizin temiz kanından alan bu al bayrak hiç bir zaman inmeyecek, bu ezanlar dinmeyecek. Hiç bir ihanet şebekesi, hiç bir terör örgütü birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozamayacak. O karanlık gecede okunan ezanlar ve selalar ruhumuzu nasıl bütünleştirdiyse aynı şekilde biz daima bir olacağız, beraber olacağız. Bundan böyle bu asil milletin iradesini hiç kimse, ama hiç kimse çiğneyemeyecek. Hiç bir provokasyon kardeşliğimizi bozamayacak."
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz'da şehit olan 15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım'ı, 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçok'u, Genelkurmay'da darbecilere ilk kurşunu sıkan Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın'ı, Cengaver Astsubay Ömer Halisdemir'i, "Ben Türk askeriyim, siz kimin askerleriniz." diyen Metin Doğan'ı, "Eşimi ve çocuklarımı ümmete emanet ediyorum." diyen Halil Kantarcı'yı ve Özel Harekatta şehit düşen 53 kişiyi asla unutmayacaklarını dile getirdi.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi, vatanımızı teslim etmedik. Geleceğimizi de hainlere teslim etmeyeceğiz. Hainlere ihanetin hesabını soracağız ve yolumuza güven içerisinde kararlılıkla devam edeceğiz. Emin olun ki, sadece geleceği değil, Türkiye'nin geçmişini de kararlılıkla aydınlatacağız. Çalınan bütün değerlerimizi geri alacağız. Şimdi çok daha güçlüyüz. Bundan böyle birbirimizin hakkını, hukukunu çok daha fazla gözeteceğiz. Dinimizi, değerlerimizi, kutsalımızı istismar etmek isteyenlere asla bir daha fırsat vermeyeceğiz. Bu ülkenin tek bir evladını bile düşmanlarına feda ettirmeyeceğiz."
"BÜTÜN SUÇLULAR CEZALANDIRILINCAYA KADAR BİZE UYKU YOK"
Şehit yakınları ile gazilerin, raporda yazılan beklentileri arasında bulunan "suçluların en ağır şekilde cezalandırılması" talebine de işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Gazi kardeşlerimiz, şehit yakınlarımız hiç merak etmeyin. Onların mahkemelerde, duruşmalarda 'tiyatro' oynaması alacakları cezaya asla ve asla engel olmayacak. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti kuralları içerisinde sabredeceğiz. Müsamaha göstermeyeceğiz. Onların 'Savunma hakkımız elimizden alındı, adil yargılanmadık' demelerine, mazeret oluşturmalarına imkan vermeyeceğiz. Ama yasaların verdiği en ağır cezayı da günün sonunda onlar görecekler. Bütün suçlular cezalandırılıncaya kadar bize uyku yok, dinlenmek de yok. Bu millete yapılan kötülüğün hesabını tek tek soracağız."
Yıldırım, "15 Temmuz Milli İradenin Zaferi" araştırmasını hayata geçiren başta AK Parti Sosyal Politikalar Başkanı Öznur Çalık ve emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
"Bu Al Bayrak Hiç Bir Zaman İnmeyecek, Bu Ezanlar Dinmeyecek”
"Bu Al Bayrak Hiç Bir Zaman İnmeyecek, Bu Ezanlar Dinmeyecek”
EditorBaşbakan Binali Yıldırım, parti genel merkezinde, "Meydanların Dili" sergisinin açılışına ve "15 Temmuz Milli İrade Zaferi'nin Analizi Kitabı"nın tanıtımına katıldı.