Gökdemir hakkında Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi gerici Prof. Dr. Bedri Gencer'in 24 Ocak 2020’de meydana gelen Elazığ depreminin nedeninin çocuk yaşta evliliklere izin verilmemesi olduğunu öne sürerek çocuk istismarını savunmasına karşı yaptığı paylaşımları sebebiyle hakaret davası açılmıştı.
Mahkeme, Bedri Gencer’in sosyal medya paylaşımlarının dosyaya eklenmemesi nedeniyle davanın ertelenmesini kararlaştırdı.
6. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öncesinde TKP İstanbul İl Örgütü, TKP Merkez Komite Üyesi Senem Doruk İnam ve Gökdemir'in avukatlarının da katılımıyla bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada davayla ilgili bilgiler veren Avukat Mustafa Mert Doğan böyle bir gerekçeyle ceza davası açılarak yargılamanın başlatılmasının dahi hatalı olduğunu vurgularken savunmalarını yapıp beraat talep edeceklerini belirtti.
Doğan'ın ardından söz alan Orhan Gökdemir ise 1980’li yıllardan bu yana hakkında açılan davalara göndermede bulunarak neredeyse her hafta adliyede veya karakolda olduklarını belirtti. “Ben kıdemli sanık bir arkadaşınızım” ifadeleriyle sözlerine başlayan Gökdemir, laikliğe karşı saldırılara tepki göstermenin dönemin “moda” dava gerekçelerinden biri olduğunu vurguladı.
Devletin hassasiyetlerinin dönem dönem değiştiğini ifade eden Gökdemir, “Bu davalar bizim bu saldırılara tepki göstermemize engel olmak için, şeriatçılığa karşı çıkmamıza engel olmak için açılan içi boş davalar. Tuhaf davalar aynı zamanda. Meslekleri farklı farklı kimisi akademisyen kimisi imam kimisi bilmem nerede görevli olmakla beraber ortak noktaları kız çocukları” açıklamasını yaptı. Orhan Gökdemir ayrıca şeriatçıların kız çocuklarının evlendirilmesine dini gerekçe gösterdiklerini ve kendisinin de buna tepki gösterdiğini söyledi.
TKP İBB Başkan Adayı Gökdemir, Gencer’in şikayetiyle hakkında hakaret davası açılmasına yönelik açıklamasında “Bunun depremle ne ilgisi var? Bunu söyleyen üniversitede öğretim üyesi bir profesör. Bizim susacağımızı zannediyorlar. Asla öyle bir şey olmayacak. Kız çocuklarını savunacağız. Kadınlarımızı bu yobazlara karşı savunacağız. Laikliği bu yobazlara karşı savunacağız. İşte buradayız, hoş geldiniz” diyerek kendisini desteklemek üzere adliyeye gelenlere teşekkür etti.
Kadın Dayanışma Komiteleri temsilcileri de basın açıklaması ve duruşmaya katılarak Gökdemir'i destekledi.
Gerici akademisyen Bedri Gencer, 41 kişinin yaşamını yitirdiği Elazığ Depremi’yle ilgili sosyal medya sitesi X’ten (Twitter) yaptığı paylaşımda “Gayretullaha dokunmak edebiyat değildir. AIDS, ebola virüsü… Avustralya, Çin gayretullaha dokundu azap geldi. Maazallah, biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı.” ifadelerini kullanarak depremin nedeninin çocuk yaşta evliliklerin yasaklanması olduğunu öne sürmüştü.
Duruşmada yaptığı savunmada “Gayretullaha dokunmak” sözlerinin rastgele seçilmediğine dikkat çeken Orhan Gökdemir, bu ifadenin “Allahın tüm gazabını üzerine çekmesi ile sonuçlanacak bir eylemde bulunmak” anlamında kullanıldığını bu nedenle çocukların evlenmesine izin vermemenin gerici akademisyen Bedri Gencer’e göre bu tür bir eylem olduğunu, Gencer’in bu paylaşımının ardından YTÜ ile ilişiğinin kesilmesi için üniversite yönetimine yüzlerce dilekçe verildiğini, derslerinin protesto edildiğini ve hakkında soruşturma açıldığı ve derslerine son verildiğini hatırlattı.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden yapılan duyuruda ise Gencer’in “haddini aşan ve kabul edilmesi mümkün olmayan ifadeleri” hakkında inceleme başlatıldığı ifadelerinin yer aldığını belirten Gökdemir, gerici akademisyenin daha önce de benzer açıklamalarda bulunduğunu ve özellikle kadınları hedef aldığına dikkat çekti.
Gökdemir, Gencer’e karşı hakaret davasına gerekçe gösterilen “Çocukları taciz etmelerine engel olduğumuz için tanrısı depremle cezalandırıyormuş bizi. Öküzün tanrısı öküz olur” şeklindeki paylaşımında Antik Yunan düşünürlerinden Ksenofanes’in “öküzlerin ve atların yahut aslanların elleri olsaydı, elleriyle resim yapabilselerdi, insanlar gibi sanat eseri üretebilselerdi, atlar tanrılarının biçimini at gibi, öküzler öküz gibi çizerdi” sözüne atıfta bulunduğunu söyledi.
Pedofilinin suç olduğunun ve Türk Ceza Kanunu’nda da yer aldığının, Gencer’in paylaşımında da suçun çok açık olduğunun altını çizen Gökdemir, tepkisini gösterdiği paylaşımlarının suç içermediğini belirtti.
Gökdemir’in savunmasının ardından söz alan avukatı Mustafa Mert Doğan ise müvekkilinin beyanlarına katıldığını ve Gökdemir’in ifadelerinin fikirlerini açıklama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini öte yandan Bedri Gencer’in paylaşımınınsa suç unsuru taşıdığını belirtti.
Gencer’in katılmadığı duruşmada mahkeme gerici akademisyenin avukatının davaya katılma talebini kabul ederken, dava Bedri Gencer’in paylaşımlarının dava dosyasına eklenmediği gerekçesiyle iddianameyi hazırlayan Büyükçekmece Başsavcılığına müzekkere yazılarak söz konusu paylaşımların dosyaya eklenmesinin talep edilmesine ve davanın 12 Mart 2024’e ertelenmesine karar verildi.
Gökdemir duruşma sonrası davanın ertelenmesine ilişkin yaptığı açıklamada ise “söyleyecek bir şey yok. Bu bizim rutinimiz. Kadınları, çocukları ve laikliği savunmaya devam edeceğiz. Buralara gelmeye gitmeye devam edeceğiz. Biz yorulmayız” diyerek bir sonraki duruşmada yeniden mahkemede olacaklarını ifade etti.