Özgür Özel: “Genç Seçmen Sayısı Her Geçen Gün Artıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Dijital Gençlik Buluşmasında yaptığı konuşmada, 31 Mart yerel seçimlerinde çok sayıda genç ve kadının aday listelerinde yer aldığını belirterek, “Türkiye’nin yaş ortalaması 33 yaş 10 aydır. 33 yaşında Türkiye. Her geçen gün genç seçmen artıyor ve çoğalarak geliyor. Böyle de olması iyi bir şey ama bu insanlardan yaşlı bir siyasetle oy isteyemezsin” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Dijital Deneyim Müzesi’ndeki, Dijital Gençlik Buluşması’na katıldı. Genç başkan adaylarının yer aldığı programda değerlendirmelerde bulunan Özel, “Türkiye’de aday gösterdiğimiz 6 binin üzerinde belediye başkan adayımız ve belediye meclis üyesi adayımızla birlikte, gençlerle birlikte böyle bir dijital imkanla bir araya gelmek çok heyecan verici” dedi.

“KENDİ İÇİMİZE KAPANDIK, BEKA SORUNU YAŞADIK”

Özel, “Tabi Çanakkale denince hep akla o hepimizin yüreğini yakan 15’li türküsü geliyor. 15’li Hicri takvime göre 1315 yılında doğanlar. Yani 1898-99 yılına doğan ve Çanakkale Savaşı’nda 17 yaşında olan bir 15’lilerin tamamının şehit olduğu bir tugay var. O yaşa ait kimsenin geride kalmadığı, 15’lilerin hepsinin birden şehit olduğu bir savaştan bahsediyoruz. Bir tek şeyi hatırlatmak isterim. Bugünlerde çok konuşuluyor ya. Beka sorunu nedir? Çok basit anlamla ülkenin işgale uğraması ve egemenliğini kaybetme riskine beka sorunu diyoruz. Biz Çanakkale’de tabi Çanakkale’yi geçilmez kıldık ama sonra ülke 7 farklı ordu tarafından işgal edildi. Ne zaman beka sorunu yaşadık? Ne zaman ki 200 yıl boyunca matbaayı getirmedik, 33 yıl boyunca donanmayı hemen yan tarafta Haliç’e hapsettik. Kendi içimize kapandık, beka sorunu yaşadık. Matbaayı icat edenler bilime, fenne, icatlara önem verenler, düşünceye, felsefeye önem verenler, mühendisliğe önem verenler bu ülkeyi işgal etmeye kalktılar” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:


“CUMHURİYETİ GENÇLERE EMANET ETTİ”

“Bugün gelinen noktada yine birileri ülkede beka sorunundan bahsediyor. Ben beka sorununu şöyle tarifliyorum O günkü gibi bir beka sorunu olursa yine böyle birisi çağırıyor diye havaalanına gidip kot üstüne perdelik kumaştan kefen giyenler kurtarmayacak memleketi. Çanakkale’de dedesi kefensiz yatanların torunları, hep birlikte memleketi yine kurtarırız. Ama bu çağın beka sorunu öyle İngiliz zırhlılarının gelip sarayın karşısına demirlemesi ile olmayacak. Ya da orduların gelip işgal etmesiyle olmayacak. Bu yüzyılın beka sorunu dış güçlerin hayal kurduğu ülkenin gençlerinin başka ülkelerde hayal kurmasıyla olacak. Bugün 4 gençten üçü deyim yerindeyse bavulları kafada toplamış. Anketlerde yüzde 67 ile 75 arasında fırsatını bulursam yurtdışına gitmek, oraya yerleşmek ve orada kalmak istiyorum diyor. Bu memleketin en büyük beka sorunu bu. Ben sesimin eriştiği, sözümüze değer veren tüm gençleri hangi görüşten olurlarsa olsunlar siyasete davet ediyorum. Uygun görmeleri durumunda CHP’ye davet ediyorum. CHP gençlerin siyasette bundan sonra önlerindeki bütün engelleri kaldıracağız, onları her türlü olanağı sağlayacağız. Partinin genel başkanı olarak sorumluluğum sizlerden az. Çünkü partinin kurucusu Cumhuriyeti bana emanet edip gitmedi. Demedi ki Cumhuriyet CHP genel başkanlarına, büyükşehir belediye başkanlarına emanettir. Genelkurmay başkanlarına emanettir. Orduya bile emanet etmedi. Başkumandanı olduğu orduya emanet etmek en kolayıydı. Ama gençlere emanet etti. Biz de sizlere inanıyoruz. Sizlere güveniyoruz. Cumhuriyet size emanettir. CHP de sizin partinizdir. Her iki emanete de sahip çıkmanızı bekliyoruz.”

“BAŞA BAŞ MÜCADELE EDİYORLAR”

“Aslında şöyle, çok sayıda genç arkadaşımızı adaylaştırdıktan sonra sizlerin kentleri gençler yönetecek diye lansman hazırlığı içindeydiniz. Bunu çok istiyorduk. Çünkü 6 bin genç arkadaşımız aday olmuş. Seçilecek yerden aday arkadaşlarımız var. Kadınlar ve gençler konusunda partideki büyük değişim ve dönüşümün görünür olması çok istediğimiz bir şeydi ama bir yandan kampanya başladı ve bütün arkadaşlar başa baş mücadele ediyor. Onları bir salona toplamak, 8 bin kişilik bir salon var Ankara’da. 6 bin 500 adayımızı oraya getirmek nasıl bir fikir diye konuşulurken, böyle bir fikir çıktı ortaya. Bu buluşmayı dijital olarak yapabiliriz, aynı anda 1800’ünü görebiliriz. 6 bini dönüşümlü olarak ekrana gelebilir ve biz onlarla sohbet edebiliriz diye.”

“GENÇLER EKREM BAŞKAN'DAN MEMNUN”

“5 yıl önce İstanbul’un gençleri verdikleri oydan şimdi memnun. Benim bütün okuduğum araştırmalarda 5 yıl önce İmamoğlu’na oy vermiş gençler tekrar veriyor. Ama vermemiş gençlerin çok önemli bir kısmı yöneliyor. İstanbullu gençlerin buraya gösterdiği ilgi boşuna değil. Ben bir de genç seçmende şundan çok memnunum. Buna çok imrenerek bakıyorum. Her yaş grubuna örnek olması gereken bir şey. Bazı yaş gruplarında ağzınızla kuş tutsanız, ankette seçmen davranışında çok bariz şekilde partizanlık var. Yani kendi partisine ne olursa olsun yanlışı, eksiği, ayıbıyla oy veriyor. Siz ne yaparsanız yapın kolay kolay kabuğu kıramıyorsunuz. Ama gençler öyle değil. Gençler gerçekten emeğin karşılığını veriyorlar. Onlara bir adım atıldıysa, onlarla birlikte yönetilme, yönetme noktasında onların sesine kulak verildiyse, onların beklentileri doğrultusunda hizmet verildiyse, orada katı particilik yerine kabuklar çabuk kırılıyor, yeni kulaklar işitmeye başlıyor.”

“GENÇLERİN YÖNETECEKLERİNE İNANIYORUZ”

“Ben geçtiğimiz Pazar günü bir açılıştaydım. Açılış benim için kıymetliydi. Mustafa Necati adını taşıyan bir yurt açılışı var. Yurdu açan 32 yaşında Kartal Belediye Başkanı olmuş. 37 yaşına kadar görev yapmış. Yeniden adaylaştırdığımız Gökhan Başkanımız. Kartal Belediye Başkanı. Açtığı yurt kız öğrenci yurdu ve 500’ün üzerinde arkadaşımıza hizmet verecek. Adını da Mustafa Necati koymuş. Mustafa Necati 1’inci Dönem, o zamanki adıyla Saruhan, sonraki adıyla Manisa Milletvekilidir. 28 yaşında milletvekili, 29 yaşında bakan olmuş ve harf devriminin Milli Eğitim Bakanı. Sonra 35 yaşında bir kötü hastalıktan hayatını kaybetmiş. 32 yaşında adaylaştırdığımız Gökhan Yüksel, onun adına bir kız öğrenci yurdu açıyor. Cumhuriyet böyle hikayelerle dolu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi yaşam hikayesi gençlere umut hikayesidir. Onun bakanları, mesela Hıfzıssıhhayı kuran Sağlık Bakanı 40 yaşındadır, 10 sene sonra hıfzıssıhha bütün Balkanlara ve Ortadoğu’ya ücretsiz aşı yollamıştır. Böyle bir hikayedir. Gençlerin önünde inanılmaz bariyerler var. Kadın ve genç adayların, hele genç kadın adayların iki kere var. 35 yaşında birisini belediye başkan adayı yapacaksınız, dönüyor, en güvendiğiniz, en inanacağınız insanlar dönüyor, ya o bütçeyi yönetebilir mi? Bakıyorsunuz, örneğin Deniz Baykal bu partinin iki önceki Genel Başkanı Allah rahmet eylesin, 35 yaşında, Maliye Bakanı. Kıbrıs Barış Harekatı yapılmış, ambargo var. Bu ülkenin maliyesi Baykal’a emanet. 39 yaşına geldiğinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı. Bütün madenleri kamulaştırıyor. O gün 35 yaşında Türkiye’nin maliyesini Ecevit, Baykal’a teslim ediyor. Bugün bir belediyeyi teslim edelim dediğinizde 30 yaşındakilere, çok genç değil mi? Yönetebilir mi diyorlar. Biz yöneteceklerine, başaracaklarına inandık.”

“CUMHURİYETE YAKIŞIR BİR PARTİ”

“206 belediye başkan adayımız var genç arkadaşlarımızdan. Gökhan Başkan onların yolunu açtı. 29 yaşında Ordu’nun ilk belediye başkanı olan arkadaşımız, şimdi Ordu’nun en büyük belediyesine, Altınordu’ya aday ve 34 yaşında. Mesela onlar bu ekranlardaki binlerce kişinin önünü açtılar. 206 belediye başkanımız bu sefer 600 belediye başkanının önünü açacaklar. Ekranlardaki bin arkadaşımız ilerde daha önemli görevlere aday olacaklar ama belki 12 bin genç belediye başkanının önünü açacaklar. CHP gibi partide iki koltuk varsa, birini kadına vermiyorsan, Atatürk’e layık olamamışsın demektir. İki koltuk varsa, birini gence vermiyorsan Atatürk’ün partisi olamamışsın demektir. Biz bu seçimde çok iddialı şekilde yola çıktık. 43 yaşında bir parti meclisimiz var. Benden 6 yaş genç. 46 yaşında MYK’mız var. Benden 3 yaş genç ama halen çok yaşlıyız. 18 kişilik gölge kabinemiz var. 9’u kadın 9’u erkek. Biz ne zaman Türkiye’de 18 bakanın, 9’unu kadın, 9’unu erkek yapacağız, ne zaman bu parti bir koltuk öneriyorsa yarısı kadın ve yarısı erkek olacak. Yarısı genç. Hadi 35 yaşı sağlayamadık, 40 yaşı sağlayalım. Yarısı 40 yaş altında olacak. O zaman CHP, Atatürk’e ve 100 yıl önce kurulan genç Cumhuriyet’e yakışır bir parti haline gelecek. İlk adımı cesaretle ve hep beraber attık. Bundan sonraki adımları yine hep beraber ve cesaretle atacağız.”

“GENÇLERE VE KADINLARA OY VERMEK, CUMHURİYETE OY VERMEKTİR”

“Ben bir gence inanıp da sükut-u hayale uğradığım çok istisnadır. Ama çok inandığım yaşıtlarım beni çok sükut-u hayale uğratmıştır. Siyasette gençler yedek kulübesinde yaşlandıkça ileride olmaması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi yedek kulübesinde öğreniyorlar. Ama sahada hiç kötü bir şey öğrenmiyorlar, kötü bir şey yapmıyorlar. Onlara güvenmek, yolunu açmak ve onların kendinden daha gençlerin yolunu açması için onlara imkan tanımak çok önemli. Ben çok güveniyor ve inanıyorum. Bu seçimde bütün gençleri her yaştan Atatürk’ün gençlerine emanet ediyoruz. Bütün kadınları önce Türkiye’nin tam yarısı olan kadın seçmenlere sonra ben Atatürk’ü seviyorum, Cumhuriyet sahip çıkıyorum diyen herkese emanet ediyoruz. Gençler ve kadına oy vermek, Cumhuriyete oy vermektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu vizyona oy vermektir. Yarınlardaki genç Türkiye Cumhuriyeti’nin başaracaklarına oy vermektir. Bütün genç adaylarımıza, kadın adaylarımıza, bilhassa genç kadın adaylarımıza çok inanıyorum. Hepsini başta gençlere, kadınlara ve her yaştan Cumhuriyetin gençlerine emanet ediyorum.”

“ÜYE, GENÇLERİN HAKKINI TESLİM ETTİ”

“Dedik ki kotaları tam uygulayacağız. Çok büyük oranda uygulandı. Ama kota uygularken şöyle oluyor. 20 kişiden oraya 4 genç koyması lazım. Son 4’e konuluyor, kota tuttu gibi oluyor. Dedik ki pencere yapacağız. İlk 5’te bir genç, ikinci 5’te bir genç, 3 ve 4’te. Gençlere biz arkanızdayız dedik hep beraber. Onlar aday oldular. 865 birimde teklif ettik. 300’ü niyetlendi, 199 birimde ön seçim oldu. Ön seçimlerde kotalar kendiliğinden oluştu. Üyelerimiz pencereye gerek kalmadan mutlaka ilk beşe bir genci koydular. Genç arkadaşlar aday oldular. Anahtar listeler oldu, mücadeleler oldu. Ama bir baktık, Ankara’da mesela, Etimesgut ve Yenimahalle’nin birinci sıra adayları geldiler, fotoğraf çektirdiler. Hiç bize ihtiyaç olmadan kendileri ön seçimlerde bu başarıları elde ettiler. Yani üye, gençlerin hakkını teslim etti. Gençlerin cesareti onları iyi bir yere taşıdı, çok daha iyi yerlere taşıyacak.”

“İLK ADIM BUGÜN ATILMADI”

“Bir genç aday MYK’nın gündemine geldiğinde geçmişte aralarında sorun olmuş arkadaşların bile ben birbirine sahip çıktığını gördüm. Şunu duydum, biz rakiptik, hatta kavga ettik. Hatta ben ona kızdım ve istifa ettim. Ama bu görevi layıkıyla yapacağına inanıyorum diye gençlerin birbirinin hakkını teslim ettiğine defalarca şahit oldum. Bazı kritik adaylıklar öncesi sizlerin son 4-5 gençlik kolları genel başkanı birlikte geldiğiniz, bu örgütümüzün ortak kararıdır, biz bunu talep ediyoruz dediğinizi büyük memnuniyetle gördüm. Genelde siyasette bütün partilerde ana kademe düzeyinde 3-4 kişi bir araya gelirse, birinin ayağını kaydırmak için gelirler. Hepimiz ondan şikayetçiyiz. Hiçbirimiz onu istemiyoruz demeye. Ama hepimiz birden bunu istiyoruz denmesi çok kıymetliydi. CHP’de gençlerle ilgili adımların atılması bugün başlamadı. Önceki Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu döneminde gençlik kotası ve kadın kotasını tüzüğe girdiğini hatırlayalım. Bu kotaların artık şimdi istismardan, arkadan dolanmalara engel olarak desteklere ihtiyacı var. Mesela gençlik ve kadın kotasının birlikte uygulanmaması lazım. 30 yaş altında kadın olunca o her iki kotayı da tatmin etmiyor olması lazım, bu kotaların yeniden tartışılıyor olması lazım. Kadın kotası, eşit temsiliyet talebini önemsiyorum. Gençlik kotasının yüzde 10’dan 20’ye çıkması önemliydi, bunu belki birkaç yaş bareminde güvence altına almak gerekiyor. Benim en önemli beklentim, seçilen genç belediye başkanları ve meclis üyelerine bütün gençlik kollarının büyük bir imece ile destek olmalarıdır.”

“KURULTAY SEMBOLİK OLARAK SİVAS’TA TOPLANACAK”

“Objektif başarı kriterleri getireceğiz. 5 yılın sonunda şunun ölçülebilir olmasını istiyorum. Gençlerin yönettiği belediyelerde şu, şu, şu kriterlerde daha iyi tutmuş. Gençler bu işi daha iyi yapmış. Sizlerin önünü en çok açacak olan şey, sizlerin başarısı olacaktır. Ben milletvekili seçiminde de belediye başkanlığı seçiminde de yaşı genç olsun ama özellikle örgütten geliyor olsun. Bir genç CHP’ye baktığında şunu desin, bu partide siyaset yapıyorsan, sana hak ettiğin değeri veriyorlar. Milletvekilli, belediye başkanı oluyorken bu bir avantaj oluyor. Bu makamların, mevkileri ve emeği değerli kılan bir şey. Bunu yapacağız. Önümüzdeki 4 Eylül günü CHP’nin değişim ve dönüşüm kurultayı sembolik olarak Sivas’ta toplanacak. Sizlerle birlikte parti meclisi, milletvekilleri. 5 Eylül günü Ankara’ya döneceğiz ve tüzük komisyonun son toplantısı olacak. 6-7 Eylül günlerinde tüzüğümüzü gençlerin, kadınların ihtiyaç duyduğu değişimleri, parti içi demokrasinin ihtiyaç duyduğu değişimi tüzükte güvence altına alacak toplantımızı yapacağız. 8-9 Eylül günlerinde hep birlikte gelecekteki program kurultayımızın ilk 2 gününü, açılış toplantılarını yapacağız. Oraya Türkiye’deki genç üyelerimizden hem şimdi tüzüğe yönelik olarak, program kurultayına yönelik olarak gençlerin önünü birilerinin açmasına ihtiyaç olmadan, tüzük ve programla güvence altına alınmış değişiklikleri yapmak üzere katkı bekliyoruz. Kendi geleceğinize el koymanızı bekliyoruz. Genel Başkan olarak gençler hangi yetkiyi, hangi güvenceyi, program tanımlamalarını istiyorlarsa onun önündeki engeli kaldırmak için size dayanışma teklif ediyorum, söz veriyorum ve bu değişiklikleri hep birlikte yapmanızı bekliyorum.”

“DEMOKRASİ VE SEÇİLMİŞ PARLAMENTONUN ARKASINDAYIZ”

“Lal Denizli’yi adaylaştırırken şöyle bir tepki geldi, tamam genç ama böyle de paraşütle gelmesin. Nasıl paraşütle? Lal Denizli, Mustafa Denizli’nin kızı, bilen var bilmeyen var. Babasının adı yüzünden ‘paraşütle gelmiş.’ Ağabey dedim, sen biliyor musun Lal’i? Dedim ki Lal, Adnan Polat’ın 1999 kampanyasında 8 yaşında kampanyanın maskotu olarak başladı CHP’de çalışmaya. 16 yaşında anons yapıyordu. Bayrak asıyordu. Babasının ismiyle değil. Bugüne kadar babasının adıyla bir yere gelmemiş kişidir ama bir dönem, Çeşme’de belediye başkanlığı yapsın. Mustafa Denizli’ye Lal Denizli’nin babası demeye başlayacaklar. Anadolu’nun bir kahvesindeyiz. Gençlerle ilgili bir şey söyleyince, bir AKP’li bana dedi ki gençler gençler diyorsun, gençler seni de götürür bak. Sen de çok genç değilsin ha. Dedim ki ben bütün darbelere karşıyım. 15 Temmuz darbe akşamı Meclis kapalıydı, Meclis’i açalım, darbeye direnelim diyen, Meclis Başkanını, arayan benim. Meclis’te konuşma yaptım. Dedim ki amca bak yarın yine gecenin 3’ünde telefon çalsın, darbe oluyor desinler ayağa kalkar fırlarım. Kim yaptığı ile ilgilenmem. Ama derlerse ki gençler yapıyor. Ama bütün partideki gençler. 40 yaşın üzerindeki bütün siyasiler tasfiye olacak, 40 yaşın altındakiler. Ben o darbeye teslim olurum. AKP, MHP, DEM, İYİ Parti’si, 40 yaş üzerinin tamamı gitsin, bütün partilerde 40 yaş altı siyasetçiler kalsın ben bu darbeye razıyım dedim. Gerçekten de razıyım.”

“9 KADIN BELEDİYE BAŞKANI İZMİR’İ YÖNETECEK”

“Gençleri savunmak maliyetli. Çünkü belediyelerin çoğunun yaş ortalaması çok yüksek. Gençleri, kadınları savunmak maliyetli. Siyaset erkek egemen ve belli bir yaşın üzerinde. Zor olan gençleşmeyi savunmak. Ama meselenin özü şu, Türkiye’nin yaş ortalaması 33 yaş 10 aydır. 33 yaşında Türkiye. Her geçen gün genç seçmen artıyor ve çoğalarak geliyor. Böyle olması iyi bir şey ama bu insanlardan yaşlı siyasetle oy isteyemezsin. Şu anda bile içinde bulunduğumuz ortama bakın, bu ortamın içinde bulunduğu imkanlardan yararlanabilecekler belli bir yaş ve yeteneğe sahip insanlar. İzmir madem ki CHP’nin amiral gemisidir. 30’da 12, 40 yaş altı. Bu seçim akşamı 9 kadın belediye başkanı İzmir’i yönetecek. Yeter mi? İzmir’in hakkı 15’tir. Ne zaman 15 kadın belediye başkanı, 15 erkek belediye başkanı olacak, bu mücadele durabilir. Ne zaman 30 belediye başkanından kadın ya da erkek, 15 tanesi 40 yaş altı, bir sonraki seçim 35 yaş altı olacak, o zaman bu mücadele duracak. O zaman bu işi başarmış olacak. Atatürk’ün, Cumhuriyetin, Türkiye’ye demokrasiyi getiren parti cinsiyet ayrımcılığından kurtulduğunda ve yaş meselesi toplumdaki yaşla denk olduğunda, ben yaşlıları dışlayalım demiyorum. Belli bir yaşın üstündekiler de olsun ama Türkiye 35 yaşındaysa, 34 yaşındaysa CHP de 34 yaşında olacak. Şu anda 43 yaşındayız, 34’e çekene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

“KADINLARIN VE GENÇLERİN AĞIRLIĞI VAR”

“Bundan sonraki süreçte her şey gençler için CHP’de daha kolay olacak. Çünkü gençlerin işini gençler kolaylaştıracak. Bugünkü PM üyeleri, saydığınız arkadaşlar müthiş emek verdiler. Ben hepsini o anlamda çok takdir ediyorum. MYK’da hem kadınların, hem gençlerin çok ciddi ağırlığı var. Onlar üzerine düşeni yaptı. Bundan sonraki süreçte CHP’ye gençleri davet etmek ve gençlerin CHP’de istedikleri, hayal ettikleri, katkı sağlayabileceklerini düşündükleri her pozisyona gelmelerinin kimsenin teveccühü ile değil kendi bileklerinin gücüyle, emekleriyle, sadece genç ve kadın oldukları için değil bu göreve layık oldukları, iyi eğitimli oldukları için bu noktalara gelebileceklerini görmeleri lazım. Ama şöyle bir cam tavan vardı. Ya bizi yapmazlar. Öyle bir cam tavan yok artık CHP’de. Genç olmak ve kadın olmanın dezavantaj değil avantaj olduğu bir süreç. Liyakatlerinin çarçur edileceğini kimse düşünmesin. O katkılar her düzeyde çok kıymetli alınacak.”

“DOĞRUDAN KATKI SAĞLANACAK”

“Bizim bir dijital demokratik katılımla ilgili iddiamız vardı. Aslında teknik olarak altyapıyı hazırladık ama yerel seçim gündemi bütün gündemleri yutuyor. Biz dünyada bu işe ilk adım atan partiyiz. Bütün kurullar kendi üst kuruluna kendi görüşünü dijital olarak aktaracaklar. Hatta 1,5 milyonun üzerindeki üyelerin doğrudan fikirlerini aldığımız, anket gibi de değil doğrudan yönetime kattığımız bir süreci hazırlıyoruz. 1 Nisan’dan sonra bunu olgunlaştıracağız. Örneğin sorulan soruya cinsiyet kırılımı, yaş kırılımı ile neler söylenmiş, hangi öneriler gelmiş? Yani hepimiz cep telefonlarımız üzerinden partinin yönetimine doğrudan katkı ve katılım sağlayabileceğimiz bir süreç olacak. Bunun için bütün gençleri, siyasete meraklı olsun ya da mücadeleye meraklı olsun, söz söylemeye meraklı olsun. CHP üyesi olmaya ve dijital demokratik katılım platformunda yerlerini almaya davet ediyoruz. 1 yıl sonra eğer amaçladığımızı başarabilirsek bu katılımcılığın, bütün dünyadaki siyasi partiler CHP’yi, CHP’deki dijitalleşme ve gençleşmeyi konuşuyor olacaklar. Ben bu anlamda bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.”