Enerji Bakanlığı'nın hazırlayıp TBMM’ye yolladığı "Zeytinliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılatılması" Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı değerlendiren Ziraat Mühendisi Saim İnce, zeytin ağacının ömrünün 300-400 yıl olduğunu, 2 bin yıl yaşayan zeytin ağaçlarının dahi var bulunduğunu belirtti. Zeytin ağacının kuraklıktan etkilenmemesinin bitkinin uzun ömürlü olmasını sağladığını kaydeden İnce, zeytinin Doğu Akdeniz Havzasının M.Ö. 10.000 yıl öncesine kadar doğal bitki örtüsü olduğunu aktardı. Zeytinin binlerce yıllık bir süreçten sonra Akdeniz’in kültür bitkisi haline geldiğini belirten İnce, Türkiye’de yıllık ortalama zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim değerinin yaklaşık 1.5 milyon dolar olduğuna dikkati çekti. İnce, Türkiye’de zeytinden geçimini sağlayan aile sayısının 500 bin civarında olduğunu kaydetti.
ZEYTİNCİLİĞE BÜYÜK DARBE
Enerji Bakanlığı’nın hazırlayıp Meclis’e gönderdiği yasa tasarısının zeytinciliğe indirilecek çok büyük darbe olacağını savunan İnce, zeytin ekim alanlarının son 15 yılda devletin fidan desteğiyle birlikte ağaç varlığının 180 milyon civarına ulaştığını belirterek, "Hem böyle bir politika izlenirken, diğer taraftan böyle bir tasarının gündeme gelmesi devlet açısından büyük bir çelişki, hem de zeytinciliğe büyük bir darbedir." diye konuştu.
Yasa tasarısıyla 25 dekardan küçük olan zeytin alanlarının her türlü kamu ve enerji yatırımının yanı sıra maden işletmeciliğine de açılabileceğini aktaran Saim İnce, "Son değişikliğin başlıca nedeni zeytinlikleri madenlere açmaktır. Bu daha önce maden yasasında denendi olmadı, şimdi de Zeytin Yasası’nda tekrar deniyorlar." şeklinde konuştu.
Türkiye’de zeytinliklerin ortalama büyüklüğünün 12 dekar olduğunu dile getiren İnce, 25 dekardan düşük zeytinliklerde madencilik yapılmasına izin verilmesinin neredeyse tüm zeytinliklerin korumasız hale gelmesi anlamı taşıdığını bildirdi. Çıkarılacak olan torba yasaya yetiştirilmeye çalışılan tasarının enerji komisyonunda tartışıldığını belirten İnce, şöyle konuştu: "Yönetmelikle geçirilmeye çalışılan tasarı Danıştay’dan dönünce şimdi yasası çıkarılmaya çalışılıyor. Soma’nın köylerinde bir zamanlar tarlasındaki sebze ve meyveyle karnını doyuran köylümüz uygulanan yanlış tarım politikalar sonucu iflas edince, maden işçiliğiyle karın doyurmak zorunda kaldı. Daha 301 canın yasını tutarken sıra zeytinliklerin ölüm fermanına, sıra zeytin üreticisi yurttaşlarımıza geldi. Bu coğrafya için, geleceğimiz için, bu kültür mirasımız için direnmeliyiz. Enerji uygarlıktır bahanesine karşın zeytini savunmalıyız. Son olarak zeytin, yaşamla ölüm arasında bir çizgidir. Ya zeytini savunacaksınız, ya da felaketi."