Kürtçe Okullar Tabelalarını Astı!

Güneydoğu’da Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (Kürdi-Der) öncülüğünde, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Eğitim-Sen’in desteğiyle üç ilde kurulan Kürtçe ilkokulların tabelası asıldı. Okullar yarın düzenlenecek törenle eğitime açılacak. Pilot olarak seçilen Diyarbakır’ın Bağlar, Şırnak’ın Cizre ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçelerinde kurulan okullarla ilgili kaymakamlıklar uyarıda bulundu. Kaymakamlıklar tarafından ilgili kurumlara gönderilen yazıda, okulların kanunsuz olduğu ve yasal işlem başlatılacağı tebliğ edildi. Diyarbakır’daki okulun sorumlularından Abdurrahman Bakır ise kaymakamın devlet memuru olduğunu ve görevi gereği uyarı yazısı gönderdiğini söyledi.

 Türkiye’nin anadilde eğitim verecek ilk Kürtçe okullarının açılacağını Diyarbakır’da geçtiğimiz hafta düzenlenen basın toplantısıyla duyurulmuştu. Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (Kürdi-Der) öncülüğü Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Eğitim-Sen’in desteğiyle kurulan okulların binasını ise üç ilçedeki belediyeler sağladı. Diyarbakır’ın Bağlar Belediyesi bünyesindeki eğitim destek evi, Kürtçe okul binasına dönüştürüldü. İki yıldır Bağlar’da eğitim destek evi olarak kullanılan bina Ferzad Kemanger İlkokulu olarak düzenledi. Okulun Kürtçe tabelası bugün asıldı. Yarın ise düzenlenecek törenle eğitime başlayacak. Şuana kadar okulda eğitim verecek 3 sınıf hazırlandı, 5 tane de öğretmen belirlendi. Okula ne kadar öğrencinin kayıt yaptırdığı ise açıklanmadı. Okulda anadille ilgili üç tane de atölye olacağı öğrenildi. 

'BİR SORUN DA TEKÇİLİK ÜZERİNE, TEK DİL, TEK DİN, TEK ULUS GİBİ VAR. BU DAHA DEVAM EDİYOR'
Dıbıstana Seretayî Ya Ferzad Kemanger (Ferzad Kemanger İlk Okulu) tabelasını astıklarını anlatan okulun sorumlularından Abdurrahman Bakır, aynı zaman da Kürtçe eğitim ile ilgili çalışmalar yürüten Ahmedî Hani Akademisi’nin de başkanlığını yapıyor. Okulun tamamen halkın isteğiyle kurulduğunu dile getiren Bakır, “Burada Kürt dilinde eğitim olacak. Burası Bağlar Belediyesi’ne ait. Pilot bir okul olarak kullanılacak. Önümüzdeki günlerden umutluyum, hem devletin adım atacağından, hem de mücadelemiz amacına ulaşacak. Bu toplumun çocukların ana dillerinde eğitim görecek bu temel bir istektir ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Ama bir sorun da tekçilik üzerine, tek dil, tek din, tek ulus gibi var. Bu daha da devam ediyor. Bu olmasaydı sorun bu kadar büyümeyecekti. Bazı şeyler toplum için halk için artık vazgeçilmez oldu. Anadilde eğitim, kültür ve statü gibi. Her alanda kime sorarsınız bu isteği dile getiriyor. Bu halkın isteğidir. Halktan gelen istek doğrultusunda biz de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Anadilde eğitim dili olması için mücadele veriyoruz.” diye konuştu. 
“OKULUN KANUNSUZ OLDUĞU DOĞRUDUR” 
Bağlar Kaymakamlığının uyarısına da değinen Bakır, “Kanunsuz olduğu doğrudur. Anayasa’da Türkçenin dışında eğitim olmayacağı belirtiliyor. Bu kabul edilemez. Dış ülkelere bakın çok sayıda dilde eğitim yapılıyor. Ancak Türkiye gibi birkaç devlet daha var halkın dini benimsemiyorlar. Eğitim hakkı vermiyor. Biz burada vatandaş olarak vergimizi ödüyoruz, askerlik görevini yerine getiriyoruz birlikte yaşıyoruz. Ancak maalesef ana dilde eğitim hakkını devlet vermiyor. Peki neden vermiyor. Bu ulus devlet anlayışından kaynaklanıyor. Artık bu tür olumsuz duruşlarla toplumlar yönetilemez. Anadilde eğitim Türkçe‘ye karşı olmak değil ya da devlete karşı gelmek de değil. Bu halkın doğal hakkıdır ve toplumun talebidir. Kaymakamlık kanuna göre memur olduğu için uyarısını yapar. Bunun da artık her şey kanunlara göre olmuyor. Artık ulus devlet dönemi bitti.” ifadelerini kullandı. 
KAYMAKAMLIK UYARDI: YASAL İŞLEM YAPILACAK
Bu arada Bağlar Kaymakamı Dursun Balaban’ın imzasıyla bir uyarı yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: “15 Eylül Pazartesi günü Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi'nde Kürtçe müfredat ile eğitim ve öğretime başlanacağı yönünde çalışma yapıldığına dair bilgi alınmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda başlanacağı belirtilen faaliyet konusunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, İlçe Kaymakamlığı'na herhangi bir başvuru yapılmadığı gibi herhangi bir iznin verilmediği tespiti yapılmıştır. Bilindiği üzere vatandaşlarımızın eğitim öğretim hakkı Anayasamızın 42. maddesinde düzenlenmiş olup, eğitim öğretim faaliyetlerinin kanun ve yönetmeliklerle düzenleneceği ilaveten belirtilmiştir. Ayrıca ilgili kanunlarda suç teşkil eden fiilde bulunanlara ilişkin uygulanacak müeyyidelere de yer verilmiştir. Bu nedenle yukarıda belirtildiği üzere son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan ve yapılacağı yönünde duyumlar alınan 'Kürtçe müfredat ile eğitim ve öğretime başlama' faaliyetinin adı geçen Eğitim Destek Evi'nde başlatılmasının kanunsuz olduğu, söz konusu faaliyete başlanması halinde ilgililer hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağının bilinmesi hususlarını önemli tebliğen rica ederim."