Aile içerisinde çocuklara terbiye vermek babalardan çok annelere kalıyor toplumumuzda.
Bu duvarı aşan çocukları yetiştirirken fark gözetmeyen aileler de var tabi ki.
Bunun dışında dikkat çeken olgulardan biri de kadınların dünyasında , düşündürücü bir şekilde zaten toplumun genel temayülü gereği baskı ve kısıtlama yaşayan kadının,kendi hemcinsleri tarafından da baskı ve kısıtlamaya maruz kalması...
Bunda en büyük etken erkek egemen toplumumuzda kadınlarımızın kendilerini ifade edecek gücü yeterince bulamamaları ...
"Erkektir yapar" klişesi bilinçaltına yerleşmiş. Bu düşünce şekli genlerimize kodlanmış durumda ve bu bütün ülke coğrafyasında değişik şekillerde de olsa tezahür ediyor.
Doğuda bazı büyük aileleri yöneten "hanımağa"lar vardır. Dikkatinizi bu kavrama çekiyorum; "hanım" fakat aynı zamanda ağa. Kadınlık vasfından daha baskın bir ağa olma durumu söz konusu.Kadın olmasına rağmen bir erkek gibi düşünmesi ve karar vermesi bekleniyor.
Batı coğrafyasında da durum çok farklı sayılmaz. İş hayatında başarılı olan kadınların, erkeklerin hakim olduğu bu arenada kabul ve itibar görebilmesi için bir erkek gibi düşünüp o şekilde davranması gerekiyor.
Velhasıl bu bakış açısı doğuda ve batıda sadece mekan değişikliğine uğramış kadınların, doğasında doğuştan var olan letafeti ve zerafeti ortaya koyabilmeleri çok da mümkün görünmüyor.
kesinlikle doğru bir anlatım olmuş geleneklere yenik düşmüşüz.