Özel, “Bugün İzmir’deydik, yarın memleketim Manisa ve Denizli’deyim. Yoğun tempo içindeyiz. Ama biraz önce sevgili başkanımızın ifade ettiği gibi ben bir yeri sevdim mi severim. Bir yere bağlandım mı bağlanırım. 2019 seçimlerinde sizlerden bir şey istemiştim. O zaman belediye bizde değildi. O zaman işimiz kolay da değildi. Ancak bir Cumhuriyet kadınını, inandığımız, güvendiğimiz, partinin bir evladını, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, bir temsilcisi Cumhuriyet kadınını elinden tutup havaya kaldırıp, size emanet etmiştim. Siz de emanetimize sahip çıktınız. Sağ olun, var olun” dedi.

“BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN…”

“O günden sonra Selçuk’ta işler CHP için, Atatürk’ün kurup bize emanet ettiği partimiz için iyiye gitmeye başladı” şeklinde konuşan Özel, “Bugün geldiğimiz noktada Selçuk’ta o günkü bulunduğumuz yerden çok çok ileri bir noktadayız. Bütün zorluklara, pandeminin yarattığı zorluk ve sıkıntılara rağmen burası turistin geldiği zaman ekonominin canlandığı bir yer. Belediyenin gelirlerinin turizme bağlı olduğu bir yer. Fakat pandemiye rağmen ne belediyenin işçisini, ne esnafı yalnız bırakmayan, mağdur etmeyen, güçlü ve kararlı bir yönetim sergiledi Filiz Başkan. Kendisini yürekten kutluyorum. Ayrıca belediyenin ekonomik tablosu berbattı. AKP’den alınan, MHP’den alınan belediyelerde borç belediyenin boyunu aşmış oluyor. O borcu ödemek hem kendisinden sonra gelen, namuslu çalışan, kentin çıkarlarını, halkın çıkarlarını gözeten sosyal demokrat belediye başkanlarına kalıyor. Dünya kadar borç ödendi. Birilerine ihale ile verilen işler, belediye tarafından yapılır oldu. İsraf bitti ve yerine hizmet geldi. O günden bugüne Filiz Ceritoğlu Selçuk’ta yaptıkları ile hem size verdiğiniz oyu helal ettirdi, hem de partimizi, bizleri onurlandırdı, gururlandırdı, ona güvenen kimsenin güvenini boşa çıkarmadı. Kendisini yürekten alkışlıyor, tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Özel, şunları söyledi:

“SELÇUK’TA BİR BAŞKA CHP ADAYI YOK”

“Tabi bazı şeyler kolay olmuyor. Süleyman Soylu uzun süre İçişleri Bakanlığı yaptı. Türkiye’de iki kişiye kafayı taktı. Bir tanesi Filiz Ceritoğlu, bir tanesi Ekrem İmamoğlu. İkisi ile özel uğraştı, mahkemelere verdi. Hatta Ekrem Bey’e kumpaslar kurarak, ceza aldırdı. Burada da Filiz’e kafayı taktı, vay efendim nasıl Selçuk yerine Efes Selçuk dermişsin. Hala mahkememiz sürüyor. Ama Süleyman Soylu’ya o gün söylediğimi bugün bir kez daha söyleyeyim. Filiz Başkan sen kimseden korkma. Karıncanın kardeşi var o da CHP’lilerdir. 5 yıl önce elini kaldırdım, beni pişman etmedi. Şimdi o zaman buralarda bir şeyler oluyor bazen. Kimseyi hedef almam ama, kimseye kötü bir şey söylemem. Filiz Hanım bu bayrağın bir ucundan tutsun, açalım. Bu bayrak CHP’nin bayrağı, bu bir parti, kurucusu belli, Genel Başkanı beli, bayrağı belli, amblemi belli, partinin adı CHP. Partinin amblemi altı ok. Partinin mevcut Genel Başkanı Özgür Özel. Partinin kurucu Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Kurucusu Atatürk olan, Genel Başkanı Özgür Özel olan, amblemi altı ok olan, adı CHP olan bu partinin adayı var. Selçuk’taki adayı burada. Filiz Ceritoğlu Sengel. Dahası yok. Genel Başkan olarak söylüyorum. Atatürk’ün koltuğunda oturan, onun emanetine sahip çıkan Genel Başkan olarak söylüyorum. Selçuk’ta bir başka CHP adayı yok. Selçuk’ta CHP’nin adayı Filiz Hanımdır. CHP, kavgaların, gerilimlerin partisi değil. Geçmişte birlikte olduklarımız olur, ayrılır gider ve kimseye kötü söz söylemeyiz. Bizi başka partilerle kimse karıştırmasın.”

“AYRILINCA İP CAMBAZI DİYOR”

“Mayıs ayında iki ittifak yarıştı, Cumhur ve Millet İttifakları. Cumhur ittifakından ayrılanlar oldu, bizden de oldu. Cumhur ittifakından Yeniden Refah ayrıldı, 40 yıllık dost ve ahbap. Hocanın siyasi oğlu Tayyip Erdoğan, biyolojik oğlu Yeniden Refah Partisi’nin sayın genel başkanı. Birlikteyken ondan iyisi yok. Ayrılınca diyor ki ip cambazı, zübük, şantajcı. Oysa bizden ayrılanlar var. Bizi eleştirenler var. Ne diyoruz, canın sağ olsun. Ben başka partiden bile bizden ayrılana canın sağ olsun derken, başka partilere dahi kötü söz söylemezken, bizim kendimizden olan, geçmişte bizden olan kimseye kötü sözüm olmaz. Ama parti başka bir şeydir, partinin gerçekleri vardır. Partinin bu seçimde yüzünü öne düşürmemiş, başını öne eğdirmemiş, hiçbirimizi mahcup etmemiş, anketlerde yüksek memnuniyet oranı ile yeniden aday olmuş bir adayı vardır. Filiz Ceritoğlu Sengel’e sahip çıkmak her CHP’linin, her Atatürkçünün, her CHP sevdalısının boynunun borcudur. Ona sahip çıkmaya söz veriyor musunuz? Ben de size söz veriyorum. O, İzmir’de bundan önce Cumhuriyet tarihinde aday yapılmış ve seçilebilmiş 6 kadın belediye başkanından biriydi. Kendisi bu seçimlerde gösterdiği başarı ile yeniden aday gösterildi. Açtığı kapıdan 8 kadın adayımız daha yürüdü. 9 kadın adayla CHP ki Avrupa’daki pek çok ülkeden 40-45 yıl önce kadına seçme ve seçilme hakkını vermiştir. CHP ikinci yüzyılı da birinci yüzyıldaki gibi bir kadın devrimiyle damga vuracaktır. Ben İzmir’deki bütün kadın adaylarımızı önce İzmir’in kadınlarına sonra kadın haklarına saygılı centilmen erkelerine emanet ediyorum. Selçuklular bundan sonraki süreçte elbette daha çok birlikte olacağız.”

“BİR BÜYÜK KALABALIK OLDULAR”

“Bu iktidarın her şeye rağmen oy alması durumunda, emekli bu durumdayken oy veriyor, çiftçi, köylü bu durumdayken oy veriyor, memurlar bu durumdayken oy veriyor, siftahsız esnaf oy veriyor diye düşünüp bundan sonra 4 yıl boyunca kemerleri size sıktırması, acı reçeteleri size içirmesi gündeme gelecektir. Bunun önünde durmanın tek yolu önümüzdeki sandıkta hep birlikte bu iktidara bir sarı kart göstermek, bir kırmızı ışık yakmak, bizi hesaba katmak zorundasın demek durumundayız. Aylar önce emeklilere yaptıklarından sonra meydanlara emeklileri çağırmıştım. İlk başta meydanın 5’te biri emekli oluyordu. Sonra artmaya başladılar. Sonra her gün geldiler. Pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi, su gibi, ateş gibi. Her gün yeni ayaklar eklendi ayaklarına. Yeni yollarla tanıştı ayakları. Yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini. Bir büyük kalabalık oldular sonunda. Bütün Türkiye’ye duyurdular seslerini. Emekliler hoş geldiniz. Söz verdiğim gibi birlikte mücadele edeceğiz, sizin hakkınızı söke söke alacağız.”

“EMEKLİYE YAPILANLAR KİMSEYE YAPILMADI”

“Tayyip Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Sizinle hiç uğraşmasa, size hiç ilişmese, düzeninizi bozmasa bugün 1,5 asgari ücret 26 bin lira. Ama dedi ki ben emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğim. TÜİK’e soracağım. TÜİK ne demek, Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu. Ama emekliyi üzüyor. Yüzde 120 enflasyon varken, hesabı 68 çıkarıyor. Tayyip bey de yapa yapa emekliye zammı yüzde 33 yapıyor. 7 bin 500 liralık emekli maaşını 10 bin lira yaptı. Bugün bu meydandakilerin çok önemli bir kısmı 10 bin lira maaş alıyorlar. En düşük emekli maaşı bundan 21 yıl önce AKP geldiğinde 8 çeyrek altın alıyordu. İnanmayan gitsin, yarın kuyumcuya sorsun. 2002 yılında en düşük emekli maaşı kaç para, o zaman çeyrek altın kaç para? Tam 8 çeyrek altın alıyor. Bugün size verilen 10 bin lira, 2,5 çeyrek altını zor alıyor. 5,5 çeyrek altın kayıp. Bir emekli bir çeyrek altın kaybetse, cebinden düşürse, çantasına koyuyorum diye düşse, eve gitse baksa o çeyrek altını bulamasa deli çıkar. Aklı çıkar, gider her yerde gezer. Bir çeyrek altın düşürsen bütün Selçuk’u ararsınız. Bir emekli değil her emekli, bir sefer değil her sefer, her ay. Bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın kaybediyor. Bunu nerede kaybettiniz, bir seçim sandığında kaybettiniz. Kaybedilen bir şey yitirildiği, düşürüldüğü yerde bulunur. Kaybettiğinizi aramak için 31 Mart günü sandığa gidecek misiniz, bunun hesabını soracak mısınız? Hakkınızı arayacak mısınız? İşte o zaman Hanya’yı da Konya’yı da görecekler. Çünkü emekliye yapılan kimseye yapılmadı.”

“BEŞLİ ÇETEYE PARA BULUYORSUN”

“Bakın buradan hatırlayalım. 2015 yılının 7 Haziran’ında birisi çıktı dedi ki ben iktidar olursam emeklilere 2 bayramda birer ikramiye vereceğim. Kemal Kılıçdaroğlu, selam olsun Genel Başkanımıza. O bunu dedi, önce veremezsin dediler. Sonra 1 Kasım seçimleri gelirken, baktılar pabuç pahalı biz de vereceğiz dediler. Sonra seçimleri kazandılar, hatırlayın. 3 yıl. 3 Ramazan, 3 Kurban, geçti 6 bayram hakkınızı vermediler. Ne zaman, 2018 seçimleri geldi, çıkardılar bin lira verdiler. Biz o zaman itiraz ettik. Dedik ki emeklinin hakkı bir maaş ikramiyedir. Bin lira yetmez. Yeter dediler. Sevgili emekliler, değerli büyüklerim o gün o verilen bin lira 24 kilo kıyma alıyordu. Bugün size ikramiye diye 2 Nisan’da verilecek 3 bin lira sadece 6 kilo kıyma alıyor. Bakın hesap ortada. 6 yılda emeklinin sahur sofrasından, iftar sofrasından, bayram sofrasında, torununun, çocuğunun kursağından tam 16 kilo kıymayı, buzdolabınızdan, mutfağınızdan aldılar, çaldılar. Sadece emekli ikramiyesindeki kaybımız bu bizim. Bu iktidar emekli düşmanıdır. Bu iktidar yoksullaştırmanın, orta direği fakirleştirmenin, emeklileri bir yük olarak görmenin ve onları tüketmenin peşindedir. Şimdi biz 1,5 aydır bağırıyoruz, şükür siz de koştunuz ve geldiniz. Meydanları doldurdunuz. Şükür diğer partiler de konuşmaya başladı. Diğer liderler de konuşmaya başladı. Biz bunu ilk söylediğimizde Türkiye yüzde 4,5 büyüyor, emeklinin keyfi yerinde, Özgür Efendi emeklileri kışkırtıyor. Bu oyuna kimse gelmez diyordu. Ben de o gün dedim ki bu şartlarda bu fiyatlarla, bu hayat pahalılığı ile bu emekliler Özgür Özel’in kışkırtmasına kaldıysa vay hallerine. Ama gerekiyorsa elbette anlatacağım. Kışkırtmaksa kışkırtacağım. Yanlarında durmaksa yanlarında, arkalarında yürümekse arkalarında, icap ederse önlerine düşeceğim, ben bu hakkı alacağım. Yok öyle artık bedava siyaset. Yok öyle beşli çeteye parayı buluyorsun, yol müteahhitlerine buluyorsun. Saray müteahhidine buluyorsun. Uçan saraya, yazlık saraya, kışlık saraya para var, 1500 odalı saraya para var, emekliye, emekçiye, esnafa, çiftçiye gelince para yok. O zaman sana da oy yok. Bir daha oy yok, bir daha oy yok.”

“BABA OCAĞININ BACASI TÜTER”

“Biz yoksulların yanında, emeklilerin, emekçilerin, çiftçilerin, esnafların yanında duracak, sosyal demokrat bir partiyiz. Bu parti herkese kapısı açık olan bir partidir. Ben CHP’nin ilçe binasına gittiğimde baba ocağına geldik derim. Çünkü herkes, hepimiz baba ocağına doğarız. Kimi büyüğünü arzular gider, kimi küçüğüne razı olur. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki bir gün başı sıkışırsa, dara düşerse baba ocağı oradadır. Çorbası kaynamaktadır. Bacası tütmektedir. Bir gün dönmek zarureti ortaya çıkarsa biliniz ki kapıları ardına kadar açıktır. Gelene de sen niye geldin, geçenlerde niye gitmiştin, sen gittin de bize neler ettin demeyiz. Çünkü sorsa ki tapusu senin mi? Tapusu ne bendedir, ne Kemal Beyde vardı. Ne Bülent Ecevit’te vardı Allah rahmet eylesin, ne İsmet Paşada. Baba ocağı hepimizin içine doğduğu baba evidir, tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ündür. O yüzden Atatürk’ün partisi, Atatürk’ü sevenler, onun yolunda ve izinden gidenler için Atatürk’ün partisi, adayı işte 31 Mart’tan sonra ikinci kez seçeceğiniz belediye başkanı. Filiz Hanım oradadır.”

“KÖYLÜLERİN DE BÜYÜK SIKINTILARI VAR”

“Değerli Selçuklular sadece emeklinin değil köylülerin de büyük sıkıntıları var. Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı onlara milletin efendisi demişken, son Cumhurbaşkanı al ananı da git demektedir. Çiftçiye 19 liralık mazotu ÖTV’siz, KDV’siz ucuza verelim biz derken, ben mazotu ucuzlatacağım, hele bir yeniden seçileyim diyen kişi mazotu 44 lira yapmıştır. ÖTV ve KDV’siz olsa 27 lira olacak. Hiç olmazsa çiftçiye bir nefes aldıracaktır. Çiftçilerin tarım kanunu gereği almaları gereken yüzde 1’lik doğrudan destekleme primleri 267 milyar lira tutmaktadır. Sadece 85 milyarı ödenmekte, 170 küsür milyarı çiftçinin alacağı olduğu halde kur korumalı mevduatçılara verilmektedir. Geçiş garantili köprüler, otoyollara ödenmektedir. Bu yüzden çiftçilerin de bundan sonraki süreçte artık emeklilerle birlikte seslerini yükseltme, bu iktidardan onlarla gönül bağını koparmış bu iktidardan tamamen ayrışma, kendilerine milletin efendisi diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde yeniden buluşma zamanı gelmiştir. Bütün köylüleri bu seçimde CHP’ye oy atmaya davet ediyorum.”

“SİZE EMANET EDİYORUM”

“Sözün sonuna geldiğimizde şunu bir kez daha hatırlatmak isteriz ki karşımızda bir ittifak var. Adı Cumhur İttifakı, görevleri korkutmak, tehdit etmek, şantaj yapmak, sindirmek, kötü söz söyleyerek toplumu kutuplaştırmak. Biz kutuplaştıranlara inat kucaklaşmaya geliyoruz. Biz şeytanlaştıranlara inat kardeşleştirmeye geliyoruz. Biz umudun, sevginin ittifakıyız. İttifakımız gücünü milletten, renklerini ay yıldızlı al bayraktan almaktadır. Bizim ittifakımızın adı Türkiye ittifakıdır. Türkiye ittifakı milli takım gol atınca sevinen herkestir. Filenin sultanları şampiyon olduğunda onlarla birlikte gözyaşları içinde İstiklal Marşı okuyanlar Türkiye ittifakının ta kendisidir. Selçuk’taki sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, haram ve yalandan bıkmış muhafazakar demokratları, Selçuk’ta Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’iyle, yerlisiyle, göçmeniyle, yüreğinde vatan, millet, bayrak sevgisi olan herkesi Türkiye ittifakında birleşmeye davet ediyorum. İttifakımızın renklerini hep birlikte bütün Selçuk’a haykıralım. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Selçuk’ta Filiz Ceritoğlu Sengel kazanacak Selçuk kazanacak. İzmir’de Cemil Tugay kazanacak İzmir kazanacak. Türkiye’de Türkiye ittifakı kazanacak, Türkiye kazanacak. Hepinize güveniyor, seviyorum. 5 yıl sonra daha büyük başarı ve görevlere yürümesi için Filiz Çeritoğlu Sengel’i, kendi kızınızı, sizin evladınızı, partimizin adayını, bir Cumhuriyet kadınını bir kez daha kuvvetle alkışlarınızla sizlere emanet ediyorum.”