POLİTİKA:
Yurt dışındaki insan hakları kurumlarıyla görüşeceğiz

Kavakcı Kan, AK Parti'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nde Merkez Karar ve Yönetim Kurulunda (MKYK) isminin olduğunu öğrendiğini aktararak, AK Parti'nin her kademesinde hizmet etmenin büyük bir şeref, ancak MKYK'da bulunmanın ise ayrı bir şeref olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen ilk MKYK toplantısında bir temayül yoklaması yapıldığını belirten Kavakcı Kan, şöyle konuştu:

"Onun akabinde sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız 'Biz istişare edeceğiz' deyip ara verdiler. Bundan sonra da (Merkez Yürütme Kurulu) listede isimler tek tek okunmaya başlandı. Ben de 'hangi başkanlıkta hangi kıymetli arkadaşımız var' diye hepsini not alırken, kendi ismimi duydum. Benim için çok büyük ve güzel bir sürpriz oldu. Cumhurbaşkanımızın genel başkanlığında ve Başbakanımızla beraber o ekibin içinde bulunmak ayrı bir onur. Onun hem şaşkınlığını hem mutluluğunu hem heyecanını yaşıyorum."

"AK Parti'yi AK Parti yapan şey milletle parti, milletle devlet ayrımının olmaması" diyen Kavakcı Kan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tevazunun elden bırakılmaması ve çat kapı ziyaretlerin artırılması yönünde talimat verdiğini aktardı.

Erdoğan'ın partisinin MKYK toplantısının ardından gerçekleşen iftar programında yaptığı "Parti içinde ve Külliye'de iki ekibin kurulacağına" yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine Kavakcı Kan, "Uyum içerisinde ve gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Hükümet nezdinde bakanlıklarımız, genel merkez olarak biz, çalışmalarımızı yapacağız. Meclisimizin zaten doğal bir yükü var o da uyum yasalarını geçirmek." dedi.

Türkiye'nin, hayat hakkı elinden alınan Suriyelilere kapısını açan bir ülke olduğunu ifade eden Kavakcı Kan, "Buna rağmen uluslararası alanda haksızca eleştirilen bir durumdayız. Bu sebeple bizim hem kendimizi iyi anlatmamız hem de iyi tanımamız lazım." dedi.

İnsan Hakları Başkanlığı olarak dünyanın her yerinde ve Türkiye özelinde bütün insan hakkı ihlalleriyle mücadele edeceklerini kaydeden Kavakcı Kan, ramazanda da muhtaç ve mazlum aileleri ziyaret edeceklerini bildirdi.

Yurt dışındaki FETÖ mensuplarının yürüttüğü negatif propagandanın farkında olduklarının altını çizen Kavakcı Kan, bir televizyon programında rakamlar üzerinden FETÖ mensuplarının işlerine son verildiğinin hatırlatılması üzerine, "Benim temsil ettiğim İstanbul'un nüfusu 15 milyon, bir kısım Avrupa ülkesinin nüfusundan bile fazla. Ülkem 80 milyon. 80 milyon insanımızın hayatına kastedilen bir darbe girişimiydi. Onun için az, çok değil. Binlerce insan serbest de bırakıldı. Hukuki süreç devam ediyor. Hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, bunu anlatmaya çalışıyoruz." dedi.

"Yurt dışındaki insan hakları kurumlarıyla görüşeceğiz"

Suriye, Filistin ve Ruanda'da yaşanan insan hakları ihlallerine işaret eden Kavakcı Kan, "Halep'te, İdlib'te yaşananları görmek zorunda değildi bütün dünya. Aylan bebeğin cesedini görmek zorunda değildik. Ümran bebeğin başındaki kanla mücadelesini görmek zorunda değildik. Türkiye olarak biz vazifemizi yaptık. Onun için sessiz durup havalara bakanlar, hiç bizi eleştirmesinler. Bunu da açık açık dostlarımıza hatırlatacağız." şeklinde konuştu.

Yurt dışında hazırlanmış taraflı ve temelsiz Türkiye raporlarına dikkati çeken Kavakcı Kan, bu raporları hazırlayan insan hakları kurumlarıyla görüşüp, işin doğrusu konusunda bilgi vereceklerini açıkladı.

Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen 15 Temmuz davasını gaziler ve şehit aileleriyle beraber izlediklerini hatırlatan Kavakcı Kan, şöyle devam etti:

"Bu, şehit aileleri ve gazilerimiz için çok zor bir süreç. İnanın o sandalyede oturup dinlerken, onların yerine kendimi koyduğumda asaletleri ve nezaketleri karşısında gerçekten mahcup oldum. Ailelerimizden 'Niye daha önce gelmediniz' şeklinde sitem edenler de oldu. Bizlerin orada olması onlara güç verdi. Beraber dertleştik. Bundan sonra Grup Başkanvekillerimiz tarafından görevlendirme yapılacak. AK Partili milletvekilleri olarak her ilimizdeki davalarda vatandaşımızın yanında olacağız, derdini paylaşacağız. Bu biraz sabır gerektiren meşakkatli süreçte onların yanında olacağız."

"Her idarecinin bir asası olmalı"

İnsan hakları denildiği zaman, anne ve baba hakkının ilk başta akla gelmesi gerektiğinin altını çizen Kavakcı Kan, 3 kız kardeş olduklarını ve hiçbir zaman, "Sen kadınsın şunu, bunu yapamazsın" yönünde söz işitmediklerini anlattı.

Babası Yusuf Ziya Kavakcı'nın Musa Peygamberin asasından hareketle "Her idarecinin bir asası olması gerekir" düşüncesiyle İslam alimlerinden rahmetli Muhammed Emin Er'in hediyesi olan bastonu, kendisine verdiğini anlatan Kavakcı Kan, İnsan Hakları Başkanlığı görevini devraldığı törene katılmasının büyük bir mutluluk olduğunu söyledi.

Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner104

banner105

Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor
Nevzat Tarhan, "Rahatlık hastalıkları olarak sınırlı bir kavram var. Beş temel hastalık tanımlanmış....

Haberi Oku