Toplam 33 sorunun yöneltildiği katılımcılara, “Evlilik kararınızı en çok ne etkiler?” denildi. Cevaplar arasında yüzde 42 ile şahsi değerler başı çekti, aile tercihi yüzde 31 ile onu izledi. Eşleri evliliğe götüren etkenler arasında aşk yüzde 20 ile üçüncü, maddiyat yüzde 5 ile dördüncü sırada yer aldı. Evlilikte olmazsa olmazların sıralanması da istendi. Listenin başına sevgi ve saygı yerleşti, sonra hoşgörü ve anlayış geldi. Evlilikte öncelikle karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü beklediklerini ifade eden katılımcılar, sosyal statü ve maddiyata ise son sıralarda yer verdi.
Ankette, “Evlenmek için televizyon kanallarındaki programlara katılmayı düşünür müsünüz?” diye de soruldu. Yüzde 93 “hayır” dedi, sadece 7 kişi katılabileceğini söyledi. Yüzde 79 çoğunluk, bu programların faydalı olmadığını belirtti. Sosyal medya aracılığıyla tanışıp evlenmeye de olumsuz yaklaşıldı. Diğer bir soru da televizyon dizilerinde geleneksel aile yapısının korunup korunmadığına ilişkindi. Yüzde 45, “Hayır korunmuyor”, yüzde 29 da, “Kesinlikle hayır korunmuyor” dedi. Yüzde 11 kararsız olduğunu belirtirken yüzde 15 “evet” cevabı verdi. “Memnun olmadığınız dizi veya filmleri RTÜK’e şikayet eder misiniz?” sorusunu ise yüzde 73 “hayır”, yüzde 27 “evet” diye cevapladı.
Gediz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Türkmen, günümüzün değişen şartlarına rağmen evlilikte duyguların hala ön planda olduğuna işaret etti. Türkmen, araştırmadan çıkan sonucun ,geleneksel toplum yapısının özelliklerini koruduğunu gösterdiğini dile getirerek şunları söyledi: “Evlilikte maddiyat ile statüden çok din, siyasi görüş, yaşayış biçimi, kültürel özellikler gibi kişisel değerlerin etkileri açık şekilde görülüyor. Araştırmamızda, medyanın ve sosyal medyanın evlilik kararı ile aile hayatındaki etkilerinin ölçülmesi de amaçlandı. Katılımcılar, sosyal medyayı aktif olarak kullanmalarına rağmen bu platformlar aracılığıyla tanışıp evlenmeye sıcak bakmıyor. Televizyon kanallarındaki evlilik programları da evlilik kurumuna çıkar odaklı bir bakış açısıyla yaklaşıldığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Evlilik programlarında, aile danışmanı veya sosyal hizmet uzmanı bulunmasını öneriyoruz.”