ERÜ Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nazmi Narin, vaka ile ilgili bilgiler verdi. Narin, prematüre bebeklerdeki kalp deliklerinin kapatılmasında uyguladıkları girişimsel işlemlerdeki başarı ve tecrübeleri artırarak, diğer meslektaşlarına örnek teşkil etme amacında olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Narin, “19 Kasım 2015 tarihinde Hastanemiz Kadın Doğum Servisi'nde 25 haftalık prematüre olarak dünyaya gelen bebeğimiz solunum sıkıntısı nedeniyle küvezde solunum cihazına bağlıydı. Kalbi çok yoruluyordu. Yaptığımız tetkikler sonucu bu bebeğimizin kalbindeki PDA denilen deliği girişimsel olarak kapatmaya karar verdik. Fakat bebeğin düşük doğum ağırlığına sahip olması, işlem sırasında oluşabilecek komplikasyonlar bir riskti. Fakat önceki vakalardan kazandığımız tecrübeler ile kasıktan girerek bu bebeğimizin kalbindeki PDA denilen deliği kapattık. Şuan bebeğimizin sağlık durumu gayet iyi. Solunumu, nabzı normal. Tam iyileşip küvezden çıkması 1- 2 ayı bulur” dedi.
Prof. Dr. Nazmi Narin, prematüre bebeklerde kalpte doğuştan oluşan fakat ileriki günlerde kapanmayan deliklerin tedavi edilmesinin iki yöntemle yapıldığı belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu yöntemlerden biri cerrahi yani açık kalp ameliyatı, diğeri ise kasıktan girerek girişimsel olarak kalp deliğinin kapatılması. Girişimsel olanı zor fakat vakanın çabuk toparlanması için iyi bir yöntem. Ancak deneyimli merkezlerde yapılması gerekir. Biz Erciyes Üniversitesi Çocuk Kardiyoloji bölümü olarak daha önce 1 kg’nın altında 5 prematüre bebeğin kalbindeki deliği kapatmıştık. Bu altıncı vakamız. Fakat bu vakanın bir özelliği 750 gram ağırlığındaki prematüre bebeğe uygulanmış olması. Türkiye’de bu ağırlıkta bebeğe yapılan PDA işlemi yok. Dünyada taradık bu ağırlıkta prematüre bebeğe yapılmış bir PDA işlemi yok. Dünyada en düşük ağırlıktaki prematüre bebeğe yapılan girişimsel operasyon diyebiliriz.”
Prof. Dr. Kazım Üzüm ise dünyada bebeklerde kalp hastalığı görülme oranının yüzde 5 olduğunu, 10 prematür bebeğin 5 ile 7’sinde ise PDA çıktığını bildirdi. Prof. Dr. Üzüm, “Prematüre bebeklerde oluşan PDA’ların zamanla kapanmayanları ya ameliyat ya da girişimsel işlemle kapatılıyor. Bizim işimiz zamanla kapanmayan prematür bebeklerin kalbindeki deliği tedavi etmek. Girişimsel yöntemle kapatmak. Bunda da ekip olarak oldukça başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Ali Baykan da prematür bebeklerde doğuştan kalp deliklerinin kalıtsal olmadığını, altta yatan genetik faktörlerin bu rahatsızlık için etken olabileceğini ifade etti. Baykan, şunları söyledi: “Bu tür vakalarda eğer prematüre bebeklere gerekli tedavi yapılmazsa akciğerde tansiyon yükselir, solunum sıkıntısı artar. Ve bebek için hayati tehlike oluşur. Bu yüzden bu tür vakalarda ya açık kalp ameliyatı ya da girişimsel yöntem şart.”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tamer Güneş ise girişimsel olarak kalp deliği kapatılan prematüre bebeklerin zamanla toparlandığını ve takiplerinin zamanında ve iyi yapılması durumunda, sağlığına daha çabuk kavuştuklarını kaydetti.
Girişimsel yöntemle kalbindeki delik kapatılan 22 günlük prematüre Hoşafçı bebeğin annesi Kader Hoşafçı ile babası Mevlüt Hoşafçı, çocuklarını sağlığına kavuşturmasından dolayı ERÜ Çocuk Kardiyoloji ekibi doktorlarına çok teşekkür etti.
Kalbindeki Delik Ameliyatsız Kapatıldı!
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) çocuk kardiyologları, başarılı bir operasyona imza attı. 750 gram ağırlığındaki prematüre bebeğin kalbindeki delik, ameliyatsız, kasıktan girilerek girişimsel yöntemle kapatıldı. Bugüne kadar 1 kilogramın altında 5 bebeğin girişimsel olarak kalbindeki deliği kapatan ERÜ çocuk kardiyologları, 750 gram ağırlığındaki bebeğe yaptıkları son operasyon ile dünyada en düşük ağırlıktaki bebeğe girişimsel kalp operasyonu yapma başarısı göstermiş oldu.